Dazai'nin kafasındaki belli bir insan kavramı, belli bir toplum kavramıyla olan mücadelesi. Uyum sağlamaya çalışıyor ve bunu tanımlamaya çalışıyor kendisi bunu tanımladıyabildiğine ikna olduğunda, bunu bilimin hayaletleri gibi bir kavrama benzettiğinde bile insanlığa olan korkusu geçmiyor. İnsanlar tarafından sevilmeden, insanlar/toplum tarafından sevilmeden yaşayamacağını düşünüyor ve kendisine bir soytarı yaratıyor, uyum sağlamanın onu insan korkusundan kurtaracağını düşünerek. Bence bunu çoğumuz yapıyoruz ama kendimizi benzettiğimiz bu bebelağın hayatı boyunca intihar etmeye çalıştığını hesaba katarsak yaşamak için Dazai'nin anlamak için kafayı yediği şeyleri bu kadar da ciddiye almamalıyız. Kitabı dümdüz puanlamak yerine bunu yazmak istedim çünkü çoğunuzun "lan aynı ben yaa" diye okuduğunu düşünüyorum ve hepimiz aşırı değerli insanlarsınız.