Nasıl beklerse bir melek öyle bekliyor
Alnının değdiği toprak bire bin versin bekliyor
Dağlar kızıl kelebekler uçuşmadan bekliyor
Günebakanlar eğsin başını, güneş secdede bal
İki rekat iki alem, iki kap iki alem
Merdiven kaç basamak, bekliyor.
bilmiyorum nedir en önemlisi:
sabahleyin ilk sigaranın tadına karışmış
baharatlı tatlılığı mı acı kahvenin,
kokusu mu yoksa balıkların ve yeni boyanmış
teknelerin.
çiçeklenen badem ağaçları arasında
ipe asılı solmuş entariler mi,
o entarileri belirgin kılan dağlar mı yoksa ...
hayır, hiçbiri değil bunların ama hepsi birlikte
ele veriyor bir şeyi dışta bıraktığımı
ve hep acı vereceğini bana onun yakınlığının
oradayken görmemezlikten geldiğim için.
Sayfa 38 - Can Yayınları - Birinci Basım - Nisan, 2012 - Çeviren: Murat AlparKitabı okudu
BU VATAN KİMİN?
Bu vatan toprağın kara bağrında
Sıradağlar gibi duranlarındır,
Bir tarih boyunca onun uğrunda
Kendini tarihe verenlerindir.
Tutuşup kül olan ocaklarından,
Doğrular susmuş'sa eğer
Bırak Dağlar konuşsun
Denizler neden durur
Kuşlar neden öter
Aşıklar ah Aşıklar
Aşıklar neden yanar Anne
Neden kelebekler kanat çırpar
Neden Gece Gündüze gebe olur
Söyleyin Güneş doğmasın
Doğrular susmuş'sa eğer....