Bu gece 21 Aralık. En uzun gece. Divan edebiyatında Şeb’î yeldâ olarak geçer.
Edebiyatta divân edebiyatı; enstrümanların içinde perdesiz çalgılara benzer.
Öğrenmesi, alışması, anlaşılması zordur, emek ister, zaman ister, ilgi ister.
Zirâ öyle bir dalı ki edebiyatın, köklüdür, Arapça , Farsça ve Türkçenin harmanlanmasından oluşur, bambaşka bir
Hazreti Âmine (radıyallahü anha) Resulullah efendimiz altı yaşına geldiğinde, mübarek annesi Hz. Âmine, yanına Ümm-i Eymen’i de alarak Medine’ye gitti. Niyeti hem oradaki akrabalarını, hem de kocası Abdullah’ın kabrini ziyaret etmekti. Bir ay Medine’de kaldılar.
Ümm-i Eymen Medine’deki bir hatırasını şöyle anlatır:
“Bir gün Yahudî âlimlerinden
1972 yılında Turgut Yarkent’e bir arkadaşı sevdiğim kız için bir şiir yazar mısın diye bir ricada bulunur.
Turgut Yarkent: "Peki nasıldır bu kız, gözleri ne renk mesela” diye sorar.
Arkadaşı “Unuttum” der.
Bi kaç gün sonra tekrar karşılaşırlar, “Kızın göz veya saç rengini hatırladın mı?” diye sorar Turgut Yarkent, arkadaşı tekrar tam olarak hatırlamadığını söyler.
Şair ne yazacağını düşünür ve sonunda kızın ağzından arkadaşına hitap edercesine bir şiiri yazar.
Duydum ki unutmuşsun gözlerimin rengini,
Yazık olmuş o gözlerden sana akan yaşlara.
Bir zamanlar sevginle ateşlenen başımı,
Dizlerinin yerine dayasaydım taşlara.
Hani bendim yedi renk hani ten de can idim,
Hani gündüz hayalin geceler rüyan idim,
Demekki senin için aşk değil yalan idim,
Acırım heder olan o en güzel yıllara.
iyi geceler her nerede huzuru hissediyorsanız kalbiniz tam oradadır
Yanlış, daha baştan yanlış
bir şiirdi bu, biliyorum
ve belki ömrümüzün yakın geçmişi
bu kadar doğruydu ancak, kimbilir
Kalbim unut bu şiiri
AHMET TELLİ
Yedi Meşalecilerin Baş Şairi; Ziya Osman Saba Babası Binbaşı Osman Bey'e çok derinden bağlı bir çocukluk geçirmiştir.. Bahar ve Yaz Aylarında Her Sabah Uyandığında Yattığı Odanın Penceresine Koşar, Babasının Çiçekleri Ve Bahçeyi Suladığını İzlerdi... Sonra Babası İşini Bitirince Kapı Ziline Basar, Küçük Ziya Osman Koşarak Babasına Kapıyı Açar