“Dokunulmasa da, görülmese de;
Kalpte yer verilir bazısına,
Nedensiz...
Sen; aklım ve kalbim arasında kalan,
En güzel çaresizliğimsin.
Gerçi aklıma bile gelmiyorsun artık.
O kadar kalbimdesin ki...
Gözlerinin kahvesinden koy ömrüme,
Kırk yılın hatırına "SEN" kalayım.
"Sevmek" ne uzun kelime...
Şimdi açsam pencereyi beklesem.
Sen gelsen, olmaz ya hani geliversen.
Hiçbir şey sormasan,
Hiçbir şey söylemesen,
Sussan,
Sussam,
Sussak...
Susuşların anlattıklarını dinlesek.”
O bengi sularda ben
-O serin, o gökçe mavilerde-
Şu büyük kent yorgunu
Örseli, kırgın
Lime lime yüreğimi
Dinlendirsem ..
Bir daha hiç mi hiç
Gitmesen ...
Sevgiliye Özlem
Nedense hep sana yine kaçışlarım,
Yolda yürürken, sevdiğim filmi seyrederken,
İstanbul'u dinlerken.
Nedense hep sana sevdalanışlarım...
Gelsen öyle şimdiki zamana,
Gelsen dili geçmiş zamanı yarıp,
Ne kaldı ki aynı olan?
Yürüdüğümüz yollar mı, kaldırımlar mı?
Uzandığımız çimenler mi,
Sen mi aynı kaldın, yoksa her gördüğümü sen zanneden ben mi?
Nasıl tanışmıştık hatırlar mısın şimdi?
Ayrılırken nasıl ağlaşmıştık.
Senden sonra yapacağım hataların,
İnanacağım insanların,
Düşeceğim yanlışların bilinmezliği miydi içimi üşüten o gece.
Sen kurdun hayatını,
Ben hâlâ yuvasız serçe.
Sen unuttun çoktan beni,
Benim hâlâ aklım sende.