Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bazen olur ya, bir yerlerde bir acı hissederiz. Sebepsiz. Tuhaf bir huzursuzluk. Anlat deseler anlatılmaz, öyleyse evham ettiğimiz söylenir, her şey yolundadır güya. Ölümcül Kimlikler'de şöyle diyor Maalouf: "Yaraların hissedilmesi için, tanımlanmaya ihtiyacı yoktur." Bazı yaralar böyle sevgili okur. Tanımlamaya, anlam yüklemeye
• h a l f n e l s o n • 📽 half nelson 2006 yılı yapımı bir dram filmi. aynı zamanda sosyal, politik konular da içeriyor. başroldeki dan dunne bir tarih öğretmeni. öğretmen kendi içinde çözülemez olduğuna inandığı sorunlarıyla yaşarken mesleğine devam ediyordur. derslerine girerken tüm sorunları dersliğin dışında bırakan, sıradışı, eğlenceli, iletişimi güçlü bir öğretmendir. çok okur, yazar, eleştirir. öğrencilerinin de böyle olmasını ister. derse başlarken öğrencileri güdüleyici sorular sorar, her yanıtı değerlendirir güler yüzüyle. öğrenciyi yalnızca öğrenci değil birey olarak görür, saygı duyar. siyahi öğrencilerin çoğunlukta, beyaz öğrencilerin azınlıkta olduğu okulda haliyle amerika'nın ayrımcı politikaları siyahi öğrenciler tarafından eleştirilir. ki öğretmenin istediği de budur. özel yaşamında çalkantılı, depresif, kaygılı yaşam sürdüren öğretmenin tek tesellisi, yaşam sevgisini aldığı öğrencileridir. hep onlar için tutunur ailesinin, sevdiği kadının el uzatmadığı dünyada. görebiliyorum ki eğitim, her kademesindeki bireyler için tutunma gerecidir. gelecek kaygısı, umutsuzluk, bıkkınlık hislerinde bir nevi ilaç gibi geldi bana bu film. iyi seyirler. "ben devlet için çalışıyorum. okul için.. ama aynı zamanda bu makinenin ürettiği politikaların çoğuna karşıyım." -komünist misin? -ne? -kitaplarına baktım da... che afrika'da... -yani? -komünist manifesto?.. -"kavgam" olsaydı bu beni nazi mi yapardı?
Reklam
Çünkü her öykü iki kere yaşanır. İlki benim tarafımdan Öyküler Dünyası'nda, ikincisi de onu okuyan okurun kalbinde. İşte bunun için, siz okur olarak, en az Diana kadar bu öykünün başkahramanısınız. O yüzden sizi, bu kitapta "Diana" ismini her gördüğünüz yere kendi isminizi koymaya davet ediyorum. Onun öyküsü sıradışı olsa da, Diana'yla tanıştıktan sonra anladım ki, onun öyküsü aslında gerçek dünyada herkes tarafından yaşanabilir. Hepimizin bir kalbi yok mu ne de olsa?
Kayıp Gül 2: Ölümsüz Kalp
Kayıp Gül 2: Ölümsüz Kalp
Merhaba sevgili okur, Aralık ayı okumalarımla geldim 🤗⤵️ 1- Süper iyi günler Ya da Christopher Boone’un sıradışı hayatı (Mark Haddon) ⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️
Eski bir ajandayı buldum kitapların arasında. İçinde notlar, alıntılar, artık görüşmediğimiz insanların telefon numaraları, kitaplardan alınan notlar, izlenecek filmler, kitap adları, izlenmiş birşeylerden notlar, hatta bazen telefonla konuşurken, karşımdakinin söylediklerini yazmışım. Bunca zaman sonra niyet okur gibi geldi şu an yazmış
Varlık Ergen ile Röportaj (Bilimkurgu Kulübü)
bilimkurgukulubu.com adresinde yayımlandı. **Öncelikle bizi kırmayıp röportaj teklifimizi kabul ettiğiniz için teşekkür ederiz.** Rica ederim, Bilimkurgu Kulübü ile röportaj yapmaktan onur duyarım. **İlk olarak sizi okur yönünüzle tanımak isteriz. Kitaplarla nasıl tanıştınız?** Henüz çok küçükken tanıştım. İlkokul yıllarımda çocuk hikâyeleri
Reklam
📚📚 Kasım 2022 Neler Okudum 📚📚 ° Selamlar 🥳. Güzel bir ay geride kaldı ve umarım 2022'nin son ayı da güzel geçer 😻. Bu ay neredeyse okuduğum tüm kitapları beğendim 🤭. 🍀 @ithakiyayinlari @ithakiturkce - Stephen Graham Jones - İçerinin Haritası (Novella Kitaplığı - Eda Şahin - Hayalet Nota (Pangea Kitaplığı) - Eda Şahin - Her Şey Kontrol
Kurgu okurları 5'e ayrılır: 1-Olay odaklılar: Benim de dahil olduğum gruptur bu. Bir (kurgu yerine roman kelimesini kullanacağım) romanın biçimi, dönemi, karakter çözümlemeleri, mesajı vs... ne kadar başarılı olursa olsun olay anlatımı ve olayın kendisi çekici değilse o romanı benimseyemezler. 2-Olgu odaklılar: Romanın işlediği olgu, okurun en çok fikir yürüttüğü, en ilgilendiği olgulardan ise o roman, diğer parametrelerde ne denli başarısız ya da vasat olursa olsun okur için muhtemelen sınıfı geçecektir. Ayrıca evet, her roman, yazarı için okur denen hocaya sunulmuş bir sınavdır. Okurun eğitmeni değil eğitileni makbuldür. 3-Karakter odaklılar: Bu okurlar genelde sıkıcı ve tekdüze insan kümeleriyle birlikte yaşadığı için kaçışı olaylarda, olgularda ya da biçim arzusunda değil karakterlerde arar. Romanın baş karakteriyle kolay özdeşleşebilirse okurun işi çok kolaylaşır. Romanın diğer unsurları karakter kadar etkili veya etkisiz olmaz bu tip okurlar için. 4-Biçim odaklılar: Romancı için en zor etki alanı bu gruptur. Nispeten az sayıdadırlar ama okuduğu romanın sıradışı bir anlatım biçimi olmazsa çok zor beğenirler. Kurgulama her şeydir bu okurlar için. Kitabın konusu iki kişinin sıradan bir sohbeti dahi olsa anlatı yetkin ise o romana başyapıt muamelesi yapmaktan çekinmezler. 5-Odaksızlar: Türk okurunun yüzde 60'ı bu gruptadır. Romanın temposundan başka herhangi bir parametreye bakmazlar. Akıcı, sürükleyici kelimelerini bol miktarda kullanmalarından tanınabilirler.
19 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.