youtu.be/iUH2hFEfKLM?si=...
İki şehri var gecenin, biri gözümde
tütüyor, birinin dumanı üstünde yağmur
gibi çöken siste, bana bu uykusuz
şehri niye bıraktın, göze alamadığım
bir şehrin yerine bütün şehirlerdesin,
gece değil istediğin hayli karanlık
bakışlı bir şehrin gözleriyle çarpışmak
hevesindesin! Gözlerini anlıyorum
Gözlerimizi uzaklıklar değil ki yalnız
Göze alamadığımız yakınlıklar da acıtır,
Ve gözleri ancak gözler bağışlayabilir.
Öyle acıyor ki gözlerim kim bağışlayacak,
Sis değil, uykusuzluk değil, iki uzak şehir gibi
Ayrılıktan kavuşmuyor gözlerim.
40 Şiir ve Bir
“gözlerimizi uzaklıklar değil ki yalnız / göze alamadığımız yakınlıklar da acıtır”
1980 sonrası Türk şiirinin önemli isimlerinden olan Haydar Ergülen’in ilk şiir kitabı 1981’de “Karşılığını Bulamamış Sorular” adıyla yayımlanır. “40 Şiir ve Bir” ise 1997’de yayımlanmış. Kitap, Necatigil Şiir Ödülü (1997), Cahit Külebi Şiir
Konuşabilir miyiz, evet, fazla
şımartmadan kelimeleri, fazla
Isınmadan dil ve fazladan
bir sis çökmeden kasabaya
konuşalım konuşmamaktan iyi
hatırlayalım unutmaktan iyi
yağalım yanmaktan iyi
gözyaşı çölden iyi
göçebeler yerlilerden iyi
abdallar seyyahlardan iyi
iyiden iyiye kelimeler
dile çökmeden konuşalım
sorular cevaplardan iyi
kuşlar gökyüzünden
denizler karalardan
ve gemiler denizlerden iyi
ölelim de iyi kalmayalım
iyi bırakmazlar ki
hem hem korkardık eskiden
korkmak iyiydi kötülükten
kötülükten korkmak iyi
18
…bana bu uykusuz
şehri niye bıraktın, göze alamadığım
bir şehrin yerine bütün şehirlerdesin
gece değil istediğin hayli karanlık
bakışlı bir şehrin gözleriyle çarpışmak
hevesindesin!
SİS
İki şehri var gecenin, biri gözümde tütüyor, birinin dumanı üstünde yağmur gibi çöken siste, bana bu uykusuz
şehri niye bıraktın, göze alamadığım bir şehrin yerine bütün şehirlerdesin gece değil istediğin hayli karanlık bakışlı bir şehrin gözleriyle çarpışmak hevesindesin! Gözlerini anlıyorum henüz bağışlayabileceği gözleriyle çarpışmadı kimsenin;
gözlerimizi uzaklıklar değil ki yalnız
göze alamadığınız karanlıklar da acıtır,
ve gözleri ancak gözler bağışlayabilir, öyle acıyor ki gözlerim kim bağışlayacak, sis değil, uykusuzluk değil, iki uzak
şehir gibi ayrılıktan kavuşmuyor gözlerim:
Biri hepimizle göz göze gibi hâlâ uykusuz,
biri siz içinde kirpiklerine kadar açık,
bu sessizliği kim bıraktıysa, göremiyorum konuşkan gözlerinde tek sözcük bile, gözlerimiz birbirine değmiyor gecenin iki şehrinde
Senin kimseye gözü değmiyorsa, şiir niye?
KEDER GARI
10 Ekim katliamında yitirdiklerimize...
Garların da sonbaharı vardır. Belki de garların yalnız iki mevsimi vardır, biri ilk, diğeri son gelen, bahar. Kavuşmalar ilkine, ayrılıklar sonuna yazılır baharın. Ayrılıklar kavuşma- lardan çok olmalı ki garlar sanki hep sonbahar mevsiminde, güz kederinde.
Demirden, çelikten, taştan olduklarına bakmayın, garla- rın da gören gözleri, duyan, acıyan, yanan, sızlayan yürekle- ri vardır. Her ayrılıkta, küçük bir çıtırtı duyuluyorsa, bilin ki gar da ayrılan kalplerle birlikte kırılmaktadır.
Sonbaharı sevdiğimden mi ne garları da severim. Güz diyelim, daha şık durduğundan değil, sonbahar deyince keder koyulaşıyor, güzde birazdan geçer, sis dağılır, da- ğın dumanı kalkar, insanın acısı azalır gibi bir hissiyat ol- duğundan. Hem güzde bir resim tadı ve duygusu da var. Sanki yalnızca resimlerde bir mevsimmiş gibi güz, insanın gözleri dolar.
İki şehri var gecenin,
biri gözümde tütüyor,
birinin dumanı üstünde yağmur
gibi çöken siste,
bana bu uykusuz şehri niye bıraktın, göze alamadığım
bir şehrin yerine bütün şehirlerdesin,
gece değil istediğin hayli karanlık
bakışlı bir şehrin gözleriyle çarpışmak
hevesindesin! Gözlerini anlıyorum henüz
bağışlayabileceği gözleriyle çarpışmadı kimsenin;
gözlerimizi uzaklıklar değil ki yalnız
göze alamadığımız yakınlıklar da acıtır,
ve gözleri ancak gözler bağışlayabilir,
öyle acıyor ki gözlerim kim bağışlayacak,
sis değil, uykusuzluk değil, iki uzak
şehir gibi ayrılıktan kavuşmuyor gözlerim:
Biri hepimizle göz göze gibi hala uykusuz,
biri sis içinde kirpiklerine kadar açık,
bu sessizliği kim bıraktıysa, göremiyorum
konuşkan gözlerinde tek sözcük bile,
gözlerimiz birbirine değmiyor gecenin iki şehrinde
Sis-Haydar Ergülen