"Bir zamanlar, acı gözyaşları dökmüştüm; umutlarım acılarda eriyerek yitip gittiğinde, ve karanlık, daracık bir hücrede yaşamımı saklayan çorak tepede dururken - daha önce hiçbir yalnızın olmadığı kadar yalnız; anlatılması olanaksız bir korkunun önünde sürüklenerek..."
"Anıların uzaklığı, gençliğin arzuları, çocukluktaki düşler, bütün bir yaşamın kısacık sevinçleri ve nafile umutları, güneşin ardından etrafı saran akşam sisi gibi, sırtlarında kurşuni giysilerle gelmekteler."
"Mutluluk üstüne tek söz söylemeden bunu gerçekleştirebiliriz değil mi? diyor. Ninon duraksıyor, sonra gözleri mutluluktan yaşla dolu, Gino’yu dudaklarından öpüyor.
— Sonsuzluktan önce ne yapacağız?
— Acele etmeyeceğiz."