Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Şüheda

Doğada insanın, kendisinden daha aşkın bir varlık olması, kendisinden daha aşağı bir varlık olması kadar ağır bir suçtur.
Sayfa 237Kitabı okudu
Reklam
Eski yetenekler bir bir gidiyor; yarınların çocuklarından da şimdilik bakışlarımızı kaçırmakla yetiniyoruz...
Gerçek insanoğlunun önünde, masanın üzerinde yüzlerce yıldır yatıyor da alan olmuyor, özellikle onu fantastik ve ütopik olarak gördüğü için uydurulmuşun peşinden koşuyor.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Diyelim ki elli yıl doğru bildiğin bir düşünceyle yaşıyorsun, elle tutulur biçimde duyumsuyorsun bunu ve sonra birdenbire öyle biçimde ortaya çıkıyorlar ki o zamana kadar bu düşünceni sanki hiç yaşamamışsın gibi...
Fransızların iki yüz elli yıl önce inşa ettikleri ilk tımarhaneyle ilgili olarak, İspanyolların şu esprisini hiç unutmuyorum: “İnsanlar akıllı olduklarına kendilerini inandırmak için bütün aptalları tımarhaneye kapattılar.”
Reklam
Ayda bir kez olsun kendini aptal yerine koyan, herkesten akıllıdır bence. Günümüzde duyulmamış bir özelliktir ya! Eskiden hiç değilse yılda bir kez, aptal olduğunu bilen çıkardı, şimdi nerde!.. İşler öyle karıştı ki kim aptal, kim akıllı, ayrımına varamıyor insan. Bunu bile bile yaptılar.
Doğrusu, daha yaşamaya başlamadan yaşam hakkında epey şey öğrenmiştim...
Sayfa 166Kitabı okudu
Doğuştan duyguluydu, ama korkardı sanki duygulanmaktan. Hayale bile olsa kapılmasın diye başıboş bırakmamaya çalışır gibiydi yüreğini. Bazen neşeliyken birden gözlerinin nemlemdiğini görürdüm. Bir şey mutluluğunu engellemek için düşmanca kolluyordu sanki onu. Ne denli mutlu, neşeli olursa, hüzne o denli yaklaşıyor sanırdınız.
Sayfa 158Kitabı okudu
- Niçin hiç konuşmuyorsun? - Bilmem. - Durmadan düşünüyorsun galiba? - Öyle, çok düşünüyorum.
Sayfa 117Kitabı okudu
Kendilerini aşağılanmış, ezilmiş saymayı, bundan yüksek sesle yakınmayı çok seven insanlar vardır. Bu yaradılışta olanlar, değeri bilinmeyen büyüklüklerinin önünde, için için saygıyla eğilerek kendilerini avuturlar.
Reklam
İnsanlarla olan sözlü ilişkilerimde bu ikilik, yani söylediklerimle söylemek istediklerim arasındaki fark, çok acı çektirdi bana.
Utanmadan, sıkılmadan kendi üzerine yazabilmesi için insanın pek bayağı bir biçimde kendine tutkun olması, kendini beğenmesi gerekir.
Yeraltı, yeraltı, yeraltı şairi diye yazarlarımız diline dolamış, sanki bu laftan gücenmem gerekiyormuş gibi. Aptallar, bu lafı gururla taşırım, çünkü asıl doğru oradadır.
Sonunda gün ağardı, ama, yeni gün de hayırla gelmedi. Zaten felaket hiçbir zaman tek başına gelmez...
Sayfa 160Kitabı okudu
Size şunu söyleyeyim, insan yaşayıp gidiyor, ama hemen yanında böyle bir kitabın varlığını, bütün hayatının içine ilmek ilmek işlendiği bir kitabın varlığını bilmiyor. Daha önce hiç fark etmediğim bir şey, işte burada, daha kitabı okumaya başlar başlamaz karşısına çıkıyor insanın, yavaş yavaş hatırlıyor, düşünüyor, anlıyor insan.
34 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.