Afganistan, ABD'ye ve Taliban'a direnecek bir ordu kuramadı, laik bir ulus olamadı. Mustafa Kemal, Türkiye Cumhuriyeti'ni birçok ilerici Devrimlerle, kısmi de olsa laik bir devlet olarak kurdu. Türkiye'yi dört bir yandan kuşatan emperyalizm ve Türkiye'nin Talibanları da Devrimci Gelenekli Ordu gençliğimizi ve laikliği hedef alarak, Büyük Ortadoğu Projesi'ne gönüllü eşbaşkanlık yaparak ülkemizi Yeni Sevr bataklığına getirdi.
Türkiye'de Siyasal İslamcıların, Ortaçağcı yapıların ordu, laiklik ve ulus bilincine düşman olması; TSK'ya kurulan kumpaslar, laikliğin aşındırılması, cemaatlerin gizli açık devlete yerleştirilmesi, ulus bilincini yok etme çabaları, hepsi Türkiye'yi içimizdeki Talibanlara teslim etme, ülkemizi ortaçağ karanlıklarına hapsetme çabasıdır.
Afganistan'ı ele geçiren emperyalizm ve radikal dinci hareketler benzer düşüncelerle Türkiye'yi de ele geçirip kontrol etmek istediler, istiyorlar. Buna karşı Cumhuriyet'in kurucu iradesinin tam bağımsızlık şiarıyla hem emperyalistlere hemde Başta AKP olmak üzere ülkemizdeki tüm yerli işbirlikçilerine karşı cepheden direnmesi, mücadele yürütmesi gerekiyor.
Bu mücadeleyi yürütmek ekmek ve su kadar hayati bir önem taşıyor...