"Sen, beni asla, asla tanımayan, bir su birikintisinin yanından geçercesine yanımdan geçip giden, bir taşa basarcasına üstüme basan, hep, ama hep yoluna devam eden ve beni sonsuz bir bekleyiş içinde bırakan sen, kimsin ki benim için?"
O, bir kadının dudaklarına, kokusuna, güzelliğine meftun olamazdı. O ancak savaşa, vatana aşık olurdu. Onun gel sevdası vatandı ve bu can bu bedenden çıkmadan, bu sevdadan vazgeçmezdi.