Düşünmek de kuşkulanmaktır, kuşkulanmaktan başka şey değildir. İnsan kuşkulanmadan inanabilir, bilebilir, düşleyebilir; ne inanç, ne bilgi, ne de imgelem için kuşku gerekmez, hatta kuşku bunları yok eder, ama kuşkulanmadan düşünmek olanaksızdır. İnancı, bilgiyi statik, dingin, ölü olan her şeyi dinamik, tedirgin ve dipdiri düşünceye dönüştüren kuşkudur.