Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Seni kurşuna dizerler, bir çocuk cesedini sektirirler ayaklarında. Hayat, zamansız bir ölümdür Orta Doğu'da. Göçten kalan açık bir yara ve soyguncular halay çekerken ganimetin başında. Doğmak, pişman olmanın yarısıdır Orta Doğu'da… Her şeyi anladım sanmanın dudaktan esirgediği o çelimsiz gülüş... Anne! ne yaman yalnızız. Tek kişilik
Müthiş tespitler... "İsrailli Yahudi yazar Alon Mizrahi: Filistin Devrimi, Fransız Devrimi'nden daha etkili olabilir…” “Filistin dünya gençlerine, kapitalist, kurumsal dünya düzeninin acımasızca inkar ettiği hayatın anlamını ve manayı yeniden öğretiyor. Tarih boyunca tam da mekanik, dikey ve izole bir varoluş biçiminin insanlığı
Reklam
Calabozo
''Zindan, herkes için aynıdır. Gördüğün soğuk ortam, kasvetli ambiyans ve dişlerini gıcırdatmana, zihninin tehlike anı için çanlar çalmasına sebep veren, yalnızlığa düştüğünü anlamandan ibarettir. Oysa, birçok kişi hayatı boyunca böyle yaşar, fakat hapishane ortamı, tümünden uzaktadır; sokakta aheste adımlarla, lakayt biçimde gezmeni,
Artık ne mutlu ne mutsuzum Her şey geçip gidiyor Bu zamana kadar yaşadığım , soğuk bir cehennemi andıran sözde "insan" dünyasındaki tek gerçek şey bu. Her şey geçip gidiyor.
Yaşamın karmaşıklığı bazen bizi sıkıştırır, boğar gibi gelir. İnsanlar, bu sıkıntılardan kaçmanın bir yolunu bulmak için çeşitli şeyler yaparlar. Kimi müziğin sihirli dünyasına sığınır, notaların arasında kaybolur. Başlangıçta farkında olmasa da, zamanla şarkı sözlerinde kendi yaşadıklarını bulur. Şarkının dili, onun duygularını ifade etmek için bir araç haline gelir. Kimisi ise romanların büyülü dünyasına sığınır. Bir kitabın sayfaları arasında dolaşırken, kendi hikayesinin izlerini bulur. Dün yaşadığı olaylar, bugün bir karakterin serüveni olarak karşısına çıkar. Kelimelerin büyüsüyle, kendi dünyasından bir an için uzaklaşır. Bazıları içinse uyumak, kaçmanın en kolay yolu gibi gelir. Geceyi bekler, sessizliğin ve karanlığın kucaklayıcı kucağında huzur bulur. Ancak bazen, beklenmedik bir şey olur ve insanın zihnini huzursuz eder. Belki de o zaman, balkonun soğuk köşesinde yıldızları izlerken gerçek anlamını buluruz. Gökyüzünün sonsuzluğunda, kendi varlığımızın sınırlarını unuturuz. Hayatın karmaşasından kaçmak, bir an için tüm benliğimizle nefes almak istediğimizde, farklı yollar buluruz. Kimi zaman müzik bizi sarar, kimi zaman kitapların dünyasına dalıp gideriz. Ama sonunda, her birimiz kendi yolculuğumuzda kayboluruz. Ve belki de, kaybolduğumuz yerde kendimizi buluruz.
Yakamoz& Papatya [1-8] hepsini okumak isteyenlere...
Aşk lafını ağzına almazdı Yakamoz. Nerede aşık görse garipser, aşk acısı gördü mü dayanamaz, gülerdi. Çok ketumdu, kimseye hiçbir şey söylemezdi. Bir kadının onu seveceğine inanmazdı, gerçek aşkın onu bulacağına ihtimal bile vermezdi. Sonra bir gün onu gördü, onu Papatyasını bakmaya kıyamadığı o narin çiçeğini hayatında hiç böyle hissetmemişti.
Reklam
Bekleyen
Hangi yalnızlıktır iten seni bu sığ sulara Hangi şekilsiz gerçek bağlayan ellerini Kattığın bir acı gülüştür düştüğün korkulara Kim baksa gözlerine görür beklediğini Saçında bir tel vardır, o çağırır hüznü Ellerindir yorulmuş, anlaşılmamış, nemli, soğuk Bir rengi vardır dudaklarının saklayan gülüşünü Ne zaman baksam gözlerine ağlar bir çocuk Ne kadar gülsen ortada kırıklığın öyle gerçek Sen bir sarılarda, bir yeşillerde, bir morlarda Sanki bir kederdir ömrün hiç bitmeyecek Kimbilir seni bekleyen kim şimdi o yollarda Bilmediğim, görmediğin kim çıkacak o romanlardan Bir masal kahramanı mı? Ki kalmış eski zamanlardan
Ümit Yaşar Oğuzcan
Ümit Yaşar Oğuzcan
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.