Aslında bir ben vardım sokakta bir de polis. Beni yeni olmuştum. Önce yoktum elbet. Bir de sokak lâmbası ile o bulut. Bir de vurduğum o adam vardı. Tamam bir de ağustos gecesi. Elbette geceydi ne sandınız. Gündüz adam vurmak için sebep yok zaten. Polis benim savunmamı yeter buldu belki. Ama ille tanık gerekiyordu. Öyle dedi polis. Tanık olmadan olmaz dedi. Doğruydu ya. Tanık olmadan olmaz, tanık olmadan kimse ne yaşar ne ölebilir, ne sarhoş olabilir, ne âşık olabilir, ne yankesici olabilir. Bakındım. Sokak lâmbasını gördüm, gösterdim, bulutu gördüm gösterdim. Hem başka kimseciklere inanamazdım. Zaten kimse de yoktu. O sokak lâmbasının dedikleri bir bir hatı­rımda. Işığı da. Gidip birgün hatırını soracağım.
Sayfa 178 - YKYKitabı okudu
“Sokak lambası gibi olma ey yar! Kime yandığın belli olsun…” Necip Fazıl Kısakürek
Reklam
Sokak lambası gibi olma ey yar... Kime yandığın belli olsun... 
Kays El Ecer
kendisi de biliyor bunu bakışlarından belli çünkü saatlerce susuyoruz aynı odanın içerisinde pencereler kapalı kapılar kilitli ve ikimizin de yüreğinde aynı düş saklı avuçlarımız kirli o korkak ben korkak masanın üzerinde kağıt masanın üzerinde kalem masanın üzerinde yanıp sönen bir sokak lambası hayal edebildiğimiz kadar kalabalığız masanın üzerinde hiç kimse bir birini tanımıyor sanırım ben henüz doğmamışım masanın üzerinde cenazem kendisi de biliyor bunu bakışlarından belli çünkü ruhumun
Kerem Bilaloğlu
Ancak böyle anlarda herşeyin farkına varabiliyorum. Her sabah uyandığımda adımımı atıp başladığım yeni hayatım her seferinde farklı bir şekle bürünüyor. Ama dediğim gibi ancak böyle anlarda herşeyin farkına varabiliriyorum. Böyle anlardan kastım, zamanı yavaşlatmak. Gülünç gelebilir ‘’zamanı yavaşlatmak’’ bir o kadar imkansızda gelebilir. Ama
Hiç sokak lambası gibi yalnız kalmayı düşündünüz mü?
Reklam
1.000 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.