Sonbahar geldi. Havada üzüntüye, bir nevi bekleyişe benzeyen bir hal, güneşte çok belirsiz, hafif bir akik rengi var. Gökyüzü adeta ıslak bir göz gibi insana bakıyor (...) Artık büyük yağmurların üzüntüsüne, büyük rüzgarların mevsimine giriyoruz; cami avlularında, yol kenarlarında, eski, büyük korularda ve bahçelerde kurumuş yapraklar, şimdiden seller gibi akıyorlar, dönüşü olmayan diyara, geçen günlerimiz gibi gidiyorlar. (A. H. TANPINAR / Hep Aynı Boşluk)