Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
- ...Benim her şeyi bilmem Sadri'yi deli ediyordu. Sekiz buçuk aylık evliliğimizi şu cümleyle özetleyebiliriz; "Sen zaten her boku bilirsin Gülseren."Mesela dün gece oturmuş hesap yapıyordu. Beş buçuk saat uğraşıp 25'le 56'yı çarpamayıp intiharın eşiğine geldiği bir sırada yardımına koşup 1400 dedim. Bu da benim sonum oldu. Önce sağ ol dedi. Teşekküre değmez Sadri bunlar benim için çocuk oyuncağı dedim. Onun üzerine tartışma başladı. Ben salak mıyım yani ile başlayan konuşmasının içinde şu cümleler vardı. "Sen kendini bir bok mu zannediyorsun.", "Ben olmasan açlıktan ölmüştünüz" ve son olarak' ulan ben senin..' .diye başlayan bir cümle vardı ama ben sonunu tam duyamadım çünkü cümlenin sonu tokat sesine denk geldi. Aa ama galiba seninle ilgili bir şeydi. + Ee - Hala ee diyorsun anne. Daha ne olması gerekiyordu? - Bu yüzden mi evini terk ettin yani? - Anne, sen var ya bir gün mezarımın başına gelip diyeceksin ki "Ee, kızım siz şimdi bunun için mi ayrılıyorsunuz. Ne olacak yavrum , bu tip ölümler her ailede olur. Bunun için yuva yıkmaya değer mi? Boş ver çocuğum kocanın öldürdüğü yerde gül biter. **Sen Hiç Ateş Böceği Gördün Mü, 1999, Yılmaz Erdoğan
Kendimle sohbet 5 (uzun)
- Peter! Yoksa "Sevilmeyen Adam "mı demeliyim + İnan konuşmak istemezsin çok doluyum - Ahh evet o mevzu hani kendi yaranı kapatmaktan nasıl kaçmıyorsun + Her yanım onla çevriliyken nereye gitsem fayda eder - Hadi bu sefer üstü kapalı değil de daha açık konuşalım + Ne fark eder ki , ama senin dediğin olsun - O zaman soruyorum
Reklam
Pirincin içindeki taşın sonu, pirincinkinden daha kötüdür.
‌Yapışma ve bütünleşme... Nedir bu terimler? Anlamları sadece maddelerle ve fizik kanunları ile mi sınırlıdır? Zannetmiyorum. Hatta ihtimal dahi vermiyorum. Çünkü, insan beyninde de bu eylemler gerçekleşebiliyor. Evet, düşüncesel ve duygusal olarak yapabiliyor. Genel konuşmayayım. En azından bende oluyor. Çocukluğumdan gelen bazı düşünceler,
Bütün Heybeti İle Hayatıma Giren Dupin
Bir gece Palais Royal yakınlarında, uzun, pis bir caddede dolaşıyorduk. İkimiz de düşüncelere dalmış olduğumuz için, en aşağı on beş dakikalık bir zaman boyunca tek bir kelime bile konuşmamıştık. Dupin, birdenbire şu sözle yırttı sessizliği: "Gerçekten pek ufak tefek bir adamdır o, Theatre des Varietes'ye daha yakışır." "Şüphesiz
Sayfa 7
244 syf.
9/10 puan verdi
Öncelikle arkadaşlar bu incelemeyi bir pedagog bir öğretmen veya bir eğitimci edasıyla yazmadığımı belirtmek isterim. Kaleme alırken bir sosyolog ve 20 yıl bu eğitim sisteminin içinde olan bir fert olarak kaleme aldım. Elimden geldiğince bilimselliğe girmemeye sadece kendi alanımın noktalarına değinmeye çalışacağım. Önce kitap hakkında sonrada
Zorunlu Eğitime Hayır
Zorunlu Eğitime HayırCatherine Baker · Ayrıntı Yayınları · 2000161 okunma
52 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.