Sitede dostluklar üzerine üst üste güzel iletiler paylaşılınca hoş şeyler hissettim. Sonra yine bir iletinin altına yazılan, "beğenmezsen yasaklarsın," sözü o kadar tüylerimi diken diken etti ki, anlatamam. İstemezsen hiçleştir diyor gibiydi. Yok et. Aslında çok korkunç bir şey. Aklıma Zygmunt Bauman'dan Akışkan Modernite geldi.
Sosyal medyanın günümüzde geldiği nokta, kurduğumuz konvansiyonel ilişkilerin belirleyicisi olan fiziksel yakınlığın yok olmasıdır, diyor. Evet, sosyal medya, ilişki kurmayı kolaylaştırıyor ama koparmayı da!!! Bu işte beni çok korkutan. Fareyi bir-iki kez tıklatıyorsunuz ve ilişki bitiyor. Brrrrr bu ne ya?
Cep telefonu hakkında mesela diyordu ki,onunla (tlf) kurulan bağlantı sokak ile bağlantıyı keser. Smart phone ekranına dikilen gözler, insanların birbiriyle göz teması kurmasını önlüyor. Eskiden birini görmezden gelmek için bir şeyle uğraşıyor numarasına yatardık. Şimdi numara yapmaya gerek kalmadı.
Çevrim içi kurulan ilişkileri de korumalı sitelerde oturup dışarısıyla kurulan ilişkiye benzetmiş. Ve en vurucu tespiti, çevrim dışı yaşamda yalnız kalma eğiliminin, çevrim içi yaşamdaki yalnız kalamama eğilimi ile paralel gitmekte olduğu.
Ana konunun yabancılaşma olduğunu anladınız elbette. Ve "gerçek" romanların ipuçlarını yakalamak bu tür kitapları okuyunca çok daha kolaylaşır.