Allah'tan Başkasının Yardımına Fazlasıyla Güvenmek
Kalp sağlığını bozan davranışların bir diğeri , Allah'tan başkasının yardımına fazlasıyla güvenmektir. Bu, kalp sağlığını bozan davranışların şüphesiz en tehlikeli olanıdır. İnsan için, Allah'tan başkasının yardımına fazlasıyla güvenmekten daha zararlı, menfaat ve mutluluğuna daha fazla engel olan başka hiçbir şey yoktur. Çünkü insan Allah'tan başkasının yardımına fazlasıyla güvendiği zaman Allah onu yardımına fazlasıyla güvendiği şeye havale eder ve onu güvendiği konuda yardımsız bırakır. Allah'tan başkasının yardımına fazlasıyla güvendiği için Allah'ın yardımından da mahrum olur. Sonuçta ne Allah'tan umduğu yardımı görür, ne de yardımına fazlasıyla güvendiği kişiden ümitlerini elde edebilir.. Allah bu insanlar hakkında şöyle buyurmuştur: Meryem Suresi 81/82 ''Onlar, kendilerine kuvvet ve şeref kazandırsın diye, Allah'dan başka ilâh edindiler. Hayır, (zannettikleri gibi değil) tapındıkları ilâhlar onların ibadetlerini inkâr edecekler ve aleyhlerine dönüp düşman olacaklardır.'' Yasin 74/75 ''Onlar, Allah'tan başka birtakım ilâhlar edindiler. Güya yardım olunacaklar. Onların, onlara yardıma güçleri yetmez. Kendileri ise onlar için bazı askerlerdir.'' Bundan dolayı kaybı en fazla olan insanlar, Allah'ı bırakıp, başkalarına bel bağlayan insanlardır. Sözün özü şudur: Şirkin aslı ve üzerine kurulduğu temel, Allah'tan başkasının yardımına fazlasıyla güvenmektir. Allah'tan başkasının yardımına fazlasıyla güvenen kimsenin sonu ise, yerilmek ve başarısızlıktır.
Sözün özü şudur:
"Süslü sözlerle insanları etkileyemeyiz. Bizden çok daha iyi konuşanlar, yazanlar var zira."
Reklam
2. Defter 2143
Sözün özü şudur. Topluma dost ol, putçu gibi taştan arkadaş yont.
Sözün özü şudur: Süslü sözlerle insanları etkileyemeyiz. Bizden çok daha iyi konuşanlar, yazanlar var zira. Müslüman, farkını ve etkisini Müslümanca yaşayarak gösterir ancak.
Sözün özü şudur: Bu yükselme hâli, yüce Allah'a yakınlaşma bakımından öyle bir noktaya gelir ki, ulaşılan bu mertebede bazıları Allah'ın, kendilerinin bedenlerine sızdığını (hulûl), bazıları Allah ile birleştiklerini (vahdet) ve bazıları da Allah'a kavuştuklarını (vuslat) zannetmişlerdir. Bunların tamamı yanılgıdır, yanlıştır. Bu noktada nasıl yanılgıya düşüldüğünü "el-Maksadu'l-esnâ" adlı kitapta açıkladık. Bu mertebeye mazhar olmuş kimsenin şu beytin ötesinde başka söz söylememesi gerekir: “Söyleyemeyeceğim şeyler oldu Sen hayra yor, haberini sorma"
Sayfa 149Kitabı okudu
"Sözün özü şudur ki; O'nu tanımak için dur durak bilmeden çabalamalı ama O'na dair öğrendiğimiz her yeni bilgiyi de hayatımıza taşımalıyız. Unutmamalıyız ki bizi kurtaracak olan bilgi değil ameldir. Ve yine unutmamalıyız ki kurtuluşa en yakın olanlar O'na en çok benzeyenlerdir. Salat ve selam, tahiyyat ve ikram ver her türlü ihtiram O'na, âline, ashabına, etabına olsun, ya Rab!"
Reklam
46 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.