Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Spinoza, 17. yüzyılın tam merkez rolünü oynayan düşünürüdür. Düşüncenin bütün yolları onda birleşir: Mistisizm ile natüralizm, teorik ilgi ile pratik ilgi, devrinin başka düşünürleri arasında az çok büyük bir çatışma halini alırken, onda aynı kişiliğin bütünleyici unsurları olmuştur ve onun sonuna kadar mantıkla geliştirmeye çalıştığı şey budur.
Sayfa 15 - DoğubatıKitabı okuyor
Tanrıya karşı Sevgi Ruhta en büyük yeri almalıdır.
Reklam
Şehvetten doğan sevgi, yani güzellikten doğan nesil üretme iştahı ve genel olarak Ruh hürlüğünden başka bir nedeni olan her sevgi kolayca kine çevrilebilir; yeter ki, daha kötüsü, bir çeşit hezeyan halini almasın, böyle bir durumda ahenk değil ahenksizlik (discorde) beslenmiş olur.
Aklın emrine göre yaşayan bir kimse gücü yettiği kadar acıma duymamaya çalışır.
"Kendisine bir hayal bağlanan şeyler ne kadar çoksa, o hayal o kadar canlı olur."
Sayfa 275Kitabı okudu
Biz aklın yönetiminde, iki iyilikten daha büyüğünü ve iki kötülükten daha azını arayacağız
Sayfa 248Kitabı okudu
Reklam
ama büyük olan her şey ender bulunduğu gibi kavranması da zordur
"Sed omnia praeclara tam difficilia quam rara sunt” (“ama büyük olan her şey ender bulunduğu gibi kavranması da zordur") diye yazıyor Spinoza, Etika'nın son cümlesinde.
İnsanın kendi duygulanışlarını yöneltme ve azaltmadaki güçsüzlüğü­ne kölelik diyorum; gerçekten, duygulanışlara bağlı olan insan kendi ken­disine sahip değildir, fakat kendi üzerindeki gücü çoğu kere baskı altında olmasına ve en iyisini görerek en kötüsünü yapmasına sebep olan bir servete sahiptir.
İyilikseverlik, kendisine karşı acıma duygusuna sahip olduğumuz kim­seye iyilik yapma arzusudur
Reklam
Umut, kendisinin neticesinden (akıbetinden) bir dereceye kadar şüp­he ettiğimiz geçmiş ya da gelecek bir şeyin fikrinden doğmuş kararsız bir sevinçtir.
Var olmamak bir güçsüzlüktür ve tersine, var olabilmek şüphesiz bir güçtür.
Acı da iyi bir duygudur, çünkü incinen kısmın henüz çürümemiş olduğunu gösterir." diyor Spinoza. His varsa henüz bitmemiştir. Bizi bitiren şey hissizliktir. Sevginin zıddı da nefret değildir
insan çaresiz kalmadığı her durumda, özgür seçimler yaparak yaşadığına dair bir yanılsamaya kapılmaya hazırdır.
akıldan yoksun oldukları söylenen canlıların duygulanışları (gerçi şüphe edemeyiz ki, bir kere Ruhun kökü bilindikten sonra hayvanlar duyum gücüne sahiptirler), onların tabiatı insan tabiatından farklı olduğu derecede, insanların duygulanışlarından farklıdır; at ve insan şüphesiz nesli üretme şehvetinin hükmü altındadırlar; fakat birincisi bir at şehveti ile, ikincisi bir insan şehveti ile güdülmektedir; nitekim böceklerin, balıkların ve kuşların şehvetler ve iştahlarının da birbirlerinden farklı olması gerekir. Her ne kadar her fert, tabiatının kurulmuş olduğu üzere kendi memnunluğu ve gelişmesini yaşıyorsa da, her birinin memnun olduğu bu hayat ve bu gelişme bu ferdin fikri veya ruhundan başka bir şey değildir ve böylece onlardan birinin gelişmesi bir başkasının gelişmesinden, birinin tabiatı ya da özünün bir başkasının tabiatı veya özünden farklı olduğu derecede farklıdır.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.