Şahsen, Allah Subhane Teala'nın lütfundan sonra Afgan halkının iyiliğini unutamam, onlar bizi eğitti ve bu cihada katılımcı yaptı. Bu yüzden Afgan halkının sever ve Onlara saygı duyarım, Afganistan'ı daima ziyaret etmek isterim ve Afganistan'a bağlanabilirim. Özsaygısı ve gururu olan bir millettir. Bizim hayalimiz cihadı Müslüman ümmete geri döndürmek olduğunda Afgan milleti SSCB ile savaştı. Dünyanın en fakir halkıydılar ve on yılda SSCB'yi ezdiler. Ve bugün Çeçenistan dünyanın en küçük ülkesidir, Rusya'nın kalbinde Rusları ezmektedir. Bunlar Allah'tan gelen işaretlerdir. Allah'a yemin ederim eğer bu cihadlara katılmamış olsaydık, hiçbir şeye inanmayabilirdik. Bunlar ümmeti uykudan uyandırmak için Allah'tan gelen işaretlerdir.
Sayfa 111Kitabı okudu
NATO İkinci Dünya Savaşı'nın hemen ardından Batı Avrupa'da "komünizm tehlikesi"ni önlemek için ABD öncülüğünde kuruldu. Savaş sırasında Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği ile ABD, İngiltere, Fransa aynı cephede Almanya'ya ve onun müttefiki Italya ile Japon ya'ya karşı savaşmaktaydılar. ... Batı Avrupa'da, özellikle Fransa, Yunanistan ve İtalya gibi ülkelerde komünizmin prestiji hızla arttı. Komünist partiler iktidarın eşiğine geldiler. Kendi emekçi sınıfları tarafından iktidardan uzaklaştırılacaklarını düşünen Avrupa sermayesinin yardımına ABD yetişti. Bu ülkelere ve bu arada Türkiye'ye komünist faaliyetleri bastırmak için finansal yardım yapıldı. Sadece finansal yardım elbette yetmeyecekti. Bir de askeri örgütlenme gerekiyordu. İşte NATO, Batılı kapitalist ülkelerin SSCB'deki emekçi iktidarına karşı oluşturduğu, sermaye iktidarının koruyucusu, emekçilerin düşmanı bir askeri ittifak olarak ortaya çıkmıştır. ABD, İngiltere ve Fransa başta olmak üzere emperyalist ülkeler yeni bir saldırı ve savaş örgütü kurmuşlardı. O günden bu yana NATO sosyalizme, emekçi halklara karşı etkili bir suç makinesi olarak faaliyetlerini sürdürmüştür.
Reklam
*** Önce Almanlar çok kibirliydi. Avrupa’yı yenmişlerdi artık. Paris’e girmişlerdi. İki ay içinde SSCB sorununu çözmeyi planlıyorlardı. Bize yaralı olarak esir düşerlerse, hemşirelerimizin yüzüne tükürüyorlardı. Sargıları yırtıyor. “ Heil Hitler” diye bağırıyorlardı. Ama savaşın sonunda “ Rus, ateş etme. Kahrolsun Hitler!” diyorlardı. ***
Sayfa 212 - Kafka YayınlarıKitabı okudu
Şeyh Şamil'in esir edilmesiyle o hızlı, amansız mücadele ruhu küllense de zaman zaman devam etmiş ancak Lenin, arkasından Stalin ve daha sonra gelecek komünist dikta ve zalim idarecilerin dönemlerinde sürgün, toplu katliam, asimilasyon politikaları derken Çeçenlerde de SSCB'deki her halkta olduğu gibi bir durgunluk hali vaki oldu. Çalışmalar daha çok siyasi düzlemde, edebi ve düşünsel planda pasif olarak devam etti. Ancak Çeçenlerin bir özelliği var ki ortamını buldukları ilk anda bütün ataleti üzerlerinden atacak bir ruh haline sahipler. Önlerinde güvendikleri bir lider olunca ölümle dans etmek onlar için sıradan bir iş oluyor. Bütün Müslümanların üzerinden adeta bir silindir gibi geçen SSCB'nin çökmesiyle aranan kan bulunuyor. Bağımsız Çeçenistan davası yeniden başlıyor. Haliyle davanın lideri, kilometre taşı, fitili ateşleyen Cevher Dudayev'in hikâyesi...
Başarılı bir öğrenci&asker ...
Zeki bir öğrenci olan Cevher Dudayev, lise eğitimini Grozni'de birincilikle bitirdi. Lisede başarılı bir öğrencilik hayatı yaşayan Cevher Dudayev, liseden mezun olduktan sonra yüksek öğrenim için 1960 yılında Vladikavkaz'a gider. Orada Fizik ve Matematik Fakültesinde eğitimini tamamlar. Daha sonra Tambov Askeri Pilot Okuluna girdi 1962 yılında Tambov Askeri Pilot Yüksek Okulu'ndan, 1966 yılında da "Uzak Mesafe Uçakları Pilot ve Mühendis Yetiştirme Yüksek Okulu'ndan mezun oldu. 1971' de Gagarin Hava Kuvvetleri Akademisi'ne girdi ve 1974 yılında Gagarin Hava Harp Akademisi'ni de bitiren Dudayev, 1.sınıf pilot ve mühendis unvanını aldı. İlerleyen yıllarda gösterdiği başarıları göz dolduran Cevher Dudayev, Tümgeneralliğe kadar yükseldi. Sovyet tarihinde stratejik hava kuvvetlerinde tümen komutanı olmayı başaran ilk Müslüman olarak adından bahsettirdi. Başarılı bir asker olarak çalışma hayatına atıldığında üstün başarılarından dolayı SSCB hükümeti tarafından Dudayev'e 12 madalya verildi. Dudayev, Afganistan'ı işgal ettiği ilk zamanlarda ordu içinde bir asker olarak yer aldı. 'Kızıl Yıldız Nişanı' ve 'Kızıl Bayrak Nişanı' kendisine bu dönemde verildi. İlk itaatsizliğini Afganistan görevi esnasında yapar. Verilen bombardıman emrini yerine getirmez ve bu sebepten ceza yer.
1970'lerin sonlarında uluslararası sistemde de ciddi kırılmalar yaşanıyordu. SSCB, Afganistan'a girmişti. İran'da şah rejiminin yerini Iran Islam Devrimi alıyordu. Bu gelişmeler ABD'yi endişelendiriyordu. Uzun yıllardir sivasi, toplumsal ve iktisadi sorunlarla boğuşan Türkiye'deki rejimin stabil kalabilmesi NATO ve ABD menfaatleri açısından artık daha da kritik hale gelmişti.
Sayfa 255Kitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.