Öyle günler gördüm ki, aydın gökler kararıp
Bahtım bir bulut gibi üstüme çöker oldu,
Her gözümü yumunca tanıdık yüzler görüp,
Hayaller alev alev beynimi yakar oldu.
Ümitsizlik, gariplik dört tarafımı sarıp
Yüzüm sırıtsa bile, içim yaş döker oldu.
Her sabah ilk ışiklar gözlerimi oyardı,
Uyanan taş duvarlar iniltimi duyardı.
Öyle günler gördum ki,
Hasan Yiğit
Öncelikle yapacağım ilk inceleme olduğundan yapmış olduğum kusurlarımı hoşgörmeniz dileğiyle...Yazarın ilk yazdığı kitap olmasından dolayıdır ki dil biraz basit kalmış fakat bu bile serhed bölgesinin acılarını, yaşam biçiminin vermiş olduğu zorluğu, toprağın bereketini ve en önemlisi bu toprağın insanının sahip olduğu vatan sevgisini kitapta en içten şekilde işlemesine engel olmamıştır.
Yazarın yaşadığı coğrafyayı cok iyi tanıması,kitapta geçen olay örgüsünün, yer ve zamanın gerçek olması da kitaptan alacağınız zevki bir hayli arttıracaktır. Ayrıca yazarın yazmış olduğu ilk kitabın konusunu bu yönde seçme cesareti övgüye lakıytır.Bu kitabı okuma fırsatını bana verdiği için Hasan Yiğit 'e teşekkürler ederim...
Düşen CanlarHasan Yiğit · Red Yayınları · 20131 okunma
"Ümit mi? Ümit en son kötülüktür!
İnsanca, Pek İnsanca adlı kitabımda ileri sürdüğüm gibi pandora'nın kutusu açılıp zeus'un içine sakladığı bütün kötülükler dünyaya saçıldığı zaman, orada son bir kötülük kaldığından kimsenin haberi olmamıştı:Ümit. O zamandan beri yanlışlıkla kutuyu ve içindeki ümidi iyi şans olarak yorumladık. Fakat zeus'un arzusunun, insanların kendilerini işkenceye teslim etmeleri olduğunu unuttuk."
Ümit kötülerin en kötüsüdür çünkü işkenceyi uzatır."
-Görüyorum ki her şeyi kendi başınıza yapmayı tercih ediyorsunuz ama erkekleri size yardım etme zevkinden mahrum bırakmış olmuyor musunuz?
-Her ikimizin de bildiği gibi erkeklerin verdiği her hizmet kadınların sağlığına iyi gelmiyor!