Aşk sınır tanır mı, yıllara meydan okur mu? Peki, zaman insanları değiştirir mi, duygular ilk günkü gibi tazeliğini korur mu?
Bu soruların cevabını kitabın sonunda bulacağız. Kitaba gelecek olursak zorlu şartlar altında eğitimini tamamlayıp doktor olan bir adam patronu hastalanınca onun evinde kalmaya başlar. Hayatına yeni bir yer girmişken tabi yeni de bir insan girmiştir ve patronunun karısına âşık olmuştur. Kadının da adama karşı duyguları boş değildir ve aralarında bir ilişki başlar, tabiri caizse yasak aşk denilen türden…
Gizliden gizliye mektup yazmalar, gizli gizli kuytu köşelerde bulaşmalar derken ateş ikisi içinde bacayı sarar. Gelgelelim patron (olayları hissettiğini düşünüyorum) adamı iş için Meksika’ya iki yıllığına yollar. Bu duruma ikisi de üzülür ama adamın gitmekten başka çaresi yoktur. Talihsizlik bu ya adam iki yıl boyunca kadına kavuşma hayali kurarken Birinci Dünya Savaşı çıkar. İki yıllık süre dokuz yıl olarak uzar.
Gelelim kitabın asıl vermek istediği mesaja. En başta belirttiğim bölümde de bu iki âşık insan yıllar sonra bir araya gelince neler olacak, neler hissedecekler okuyup görelim.
Keyifli okumalar dilerim…