Benim üçüncü Zweig kitabım. Daha önce 'Olağanüstü Bir Gece' ve 'Mecburiyet' kitaplarını ilgiyle okumuştum. Özellikle "Mecburiyet" beni derinden etkilemişti. Bu seferki kitabında ise, belki kısa olmasına rağmen, karakterlerin hâletirûhiyyelerini incelikle işlemiş. Yazar, insan psikolojisine derinlemesine dalıp, karakterleri adeta birer psikolojik vakayla karşımıza çıkarmış. (Bu nedenle karakterlerle okur arasında bir empati bağı oluşabiliyor.) Okurken bir baktım ki kendimi karakterlerin birinin yerine koymuşum, hayalinde satranç oynayan benim. Karakterin yaşadığı o ıstırabı iliklerime kadar hissettim. Kütüphanemde okunmayı bekleyen iki Zweig kitabı daha var.