Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

sueda

sueda
@suedadogan
daha mektepte çocuktuk, bizi yıldırdı hayat
%55 (330/598)
·
Puan vermedi
Meğer bizi millet olarak ne önyargılarla büyütmüş de bu yaşa getirmişler.. Bu kitabı almak için bir sürü kitabevi dolaştım desem.. Bir tanesinden, "Başka okuyacak kitap mı kalmadı abla, tövbe estağfirullah" tepkisiyle beraber neredeyse kovuldum desem.. Başka bir kitabevinin sahibi ise bu kitabı okursam dinden çıkacağımı söyleyerek beni vazgeçirmeye çalıştı desem.... İşte bunun gibi bazı kesimler tarafından okunmaya bile değer bulunmayan bir kitap, oysa nasıl güzel.. Okudukça okuyasım geliyor.. Sabah okuyorum akşam okuyorum.. Bizim inancımıza göre tahrife uğramış olduğu için bir kutsal kitapmışçasına değil de okunması gereken çok önemli bir esermişçesine okuyorum. Başka din mensuplarının inançlarına dair bilgi sahibi olunması adına da herkese tavsiye ederim.
İncil
İncilKolektif · Birleşmiş Kitabı Mukaddes Cemiyetleri · 01,707 okunma
Reklam
68 syf.
2/10 puan verdi
Cümleleri hiçbir şey ifade etmeyen, okuduğumda bana ekstradan hiçbir şey katmayan ancak ülkemizde aşırı şişirilmiş balon bir kitap. Bu kitaptan daha etkileyici olan ve insanı daha da şevklendirebilecek başka milyonlarca kitap ismi sayabilirim. Kesinlikle abartıldığını düşünüyorum, sırf yarım bırakmış olmamak için okumaya devam ettim. Kimseye tavsiye edebileceğim bir kitap değil.
Diriliş Neslinin Amentüsü
Diriliş Neslinin AmentüsüSezai Karakoç · Diriliş Yayınları · 202218,6bin okunma
79 syf.
1/10 puan verdi
Hayatımda bu kadar anlamsız cümlelerden oluşan ve bu kadar duygu yüksüz bir şiir kitabı daha görmemiştim. 30 sayfa bile zor dayandım. Şairin diğer kitaplarını okumadım bilmiyorum ama bu kitabı... Fâcia.
Seçme Şiirler
Seçme ŞiirlerSalâh Birsel · Adam Yayınları · 199897 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
·
Puan vermedi
Kitap birbirinin tekrarı cümlelerden oluştuğu için bir süre sonra bayıyor. Oku oku insanın eline bir şey de geçmiyor, en iyisi devamını getirmeyi ertelemek. Bu yüzden yarım bırakıyorum.
Yerli Yersiz Cümleler
Yerli Yersiz CümlelerNazan Bekiroğlu · Timaş Yayınları · 20171,361 okunma
526 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Karantina günlerinin başından beri aynı kitaba takılı kalmanın ve de KPSS sürecinin getirdiği bir bıkmışlıkla daha fazla zorlamak istemedim. Kitabın mahiyetinin farkındayım, o yüzden aradan biraz zaman geçtikten sonra okumaya devam etmek üzere rafa kaldırıyorum. Şunu da şiddetle öneriyorum ki her Türkiye vatandaşının okuması gereken bir eser. Okuyun, okutturun.
Safahat
SafahatMehmet Akif Ersoy · İnkılap Kitabevi · 20176,3bin okunma
Reklam
136 syf.
3/10 puan verdi
·
16 saatte okudu
Neden okudum nasıl okudum nereden aklıma esti de okudum bilmiyorum ama okumasaydım daha iyi olacağından eminim. Çünkü bana artısı olmamakla birlikte vakit kaybı yaşattığı için maalesef eksisi oldu. İçerik şu şekilde: Ergenliğe yeni girmiş bir erkek çocuğu, babasından habersiz üvey annesine cinsel arzu besliyor. Üvey annesi bunu fark ettiği zaman önce konduramıyor, ama sonra çocuğun bu arzusundan hoşlanmaya başlıyor ve baya baya -kısa süreliğine de olsa- adamdan habersiz bir ilişki yaşıyorlar. Sonu beklenmeyen bir şekilde bitiyor. Müstehcenliği ve iğrenç betimlemeleri had safhada falan değil, en azından bir Anayurt Oteli olamaz diye düşünmekteyim. Fakat Türkiye gibi bastırılmış insanlarla dolu, her türlü sapkınlığa meyilli bir ülkede pedofili ve ensest ilişki içeren bir kitabın, Nobel ödülü almış bile olsa okunmaması gerektiğini düşünüyorum.
Üvey Anneye Övgü
Üvey Anneye ÖvgüMario Vargas Llosa · Mario Vargas Llosa · 2010301 okunma
92 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 saatte okudu
İdeolojik açıdan çok da masum olduğunu düşünmediğim ama güzel öykülere sahip bir kitap. Özellikle gerilla öyküsü olarak geçen "Kaldır Başını Ciğerim" benim çok hoşuma gitti. İki gerillanın birbirlerini sevip birlikte oldukları için dağdakiler tarafından infaz edilmesini konu ediniyor. "Kaldır başını. Biz utanılacak bir şey yapmadık. Halkımız için savaştık, birbirimiz için ölüyoruz, hepsi bu... Kaldır başını sevgilim, arkadaşlar ateş etmek istiyor." şeklinde biten minicik bir aşk öyküsü. Diğer öyküleriyle de birlikte Yılmaz Erdoğan'ın yazarlığına kanıt mahiyetinde bir eser olduğunu düşünüyorum, çerez niyetine zevkle okunabilir.
Hüzünbaz Sevişmeler
Hüzünbaz SevişmelerYılmaz Erdoğan · Sel Yayıncılık · 20071,187 okunma
84 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Dünyaya gözlerinizi yummadan önce okuyun, okutun. Evet, bir miktar dert doluyorsunuz. (Bir miktar: Ölümüne.) Paramparça oluyorsunuz. Her satırı sindirebilmek için biraz süreye ihtiyaç duyuyorsunuz. Öyle cümleler var ki okuduktan sonra derinden bir of çekiyorsunuz. Çektiğiniz of yeterli gelmiyor, ağlamak istiyorsunuz. Eşini kaybettikten sonra bu şiirleri yazan adam öyle bir adam ki, yazdığı şiirler öyle şiirler ki, onun acısını ete kemiğe bürünmüş bir hâlde karşınızda buluyorsunuz. Kalbiniz yanıyor. Eğer ki benim gibi aşka saygınız ve inancınız sonsuzsa kalbiniz gerçekten yanıyor. Şükrü Erbaş'ın karşısına geçip "Abi, sen bu acıya nasıl dayandın?" diye sormak istiyorsunuz. "Abi, sana 'seni çok özledim çok, ben gelene kadar çürüme ne olur' mısralarını yazdıran acıya nasıl dayandın?" Bu nasıl bir aşk ya Rabbi, bunlar nasıl satırlar diye isyan ederken buluyorsunuz kendinizi. Dört bir yanınız kederle kaplanıyor. Daha fazla kaldıramayıp yarın devam etmek üzere sessizce elinizden bırakıyorsunuz. Çünkü kalbinize saplanıyor cümleler. Dayanamıyorsunuz. "Sen nasıl yok olursun anlamıyorum." diyor. Siz de anlamıyorsunuz. Hatice'nin neden yok olduğunu, bu adama bu acıyı neden yaşattığını anlamıyorsunuz. Öldüğü için, bu satırları yazdırdığı için onu affedemiyorsunuz. Bu eşi benzeri olmayan adam öyle bir acı çekmiş ve bunu öyle bir yansıtmış ki şiirlerine, Hatice'sini kaybeden siz oluyorsunuz. Okudukça ne canınız kalıyor ne ciğeriniz. Benim gibi zaten bu yaşta ne canı ne ciğeri kalanlardansanız vay hâlinize...
Yaşıyoruz Sessizce
Yaşıyoruz SessizceŞükrü Erbaş · Kırmızı Kedi Yayınevi · 201612,8bin okunma
128 syf.
5/10 puan verdi
·
3 saatte okudu
128 sayfa boyunca cinsel açlık çeken kahramanımızın; gördüğü her şeyden tahrik olmasını ve bıkmadan usanmadan mastürbasyon yapmasını, bir gece tanıştığı 17 yaşındaki bir çocuğun yeni çıkmaya başlamış bıyıklarından, dudaklarının aralık durmasından, kollarının kendisine değmesinden bile tahrik olmasını ve onunla birlikte olmayı hayal etmesini, cinsel açıdan dolduğu zaman otelde temizlik işleriyle uğraşan kadını her seferinde uykusundan uyandırarak birlikte olmaya mecbur bırakmasını, oteline gelen evli müşterilerin gece birlikte olurken çıkardığı sesleri dinleyip kendinden geçmesini, sabah olunca da gece çıkardığı sesleri hatırlayıp kadına farklı gözle bakmaya başlamasını, tüm kadın müşterilerin bacaklarını, kalçalarını inceleyip bunun üzerinden analiz-sentez yapmasını, otelin kedisini okşarken birden hayvancağıza hâllenmesini okuyorsunuz. Her ne kadar sadece bir kitap da olsa ülkece çok hassas olduğumuz bu malûm noktalar beni rahatsız etmeye yetti maalesef. Cinselliği bu kadar duygudan yoksun bir şekilde ele alması yetmiyormuş gibi; en ince ayrıntılarına kadar burnunu karıştırması, cinsel organının kıllarıyla oynaması veya bir kediyi tavayla öldürmesi gibi bir sürü iğrenç ve gereksiz betimlemelere şahit oluyorsunuz. Kısacası Anayurt Oteli'ni okuduğunuz zaman size hiçbir şey katmayacak 128 sayfa okumuş oluyorsunuz. Kitap bittiğinde bir bakıyorsunuz, elde var sıfır. Ama sırf vakit geçirmek için veya okumuş olmak için okuyacaksanız tavsiye ederim, zira kitabın tek artısı bir oturuşta bitirilebilecek bir sürükleyiciliğe sahip olması. İyi okumalar.
Anayurt Oteli
Anayurt OteliYusuf Atılgan · Can Yayınları · 202329,8bin okunma
·
Puan vermedi
Dilinin ağırlığından ziyade çok fazla Fransızca kelime bulundurması hasebiyle devam etmek istemedim. Ya sürekli kelimelerin anlamlarına bakıp durmam gerekiyordu ya da direkt okuyup geçmem. İkisi de akıcılığı engelledi benim için. Umarım ileride orijinal hâlini sabırla sonuna kadar okuyabilirim, şimdilik bu kadar.
Araba Sevdası
Araba SevdasıRecaizade Mahmut Ekrem · Akvaryum Yayınları · 201225,1bin okunma
Reklam
8/10 puan verdi
·
Beğendi
İnceleme muhabbetleri bana göre olmadığı için bu konuda çok yardımcı olamam ama eğer eski dönem edebiyatını, oradan yola çıkarak kültürlerini, düşünce yapılarını merak ediyorsanız çok da bir ön araştırmaya gerek duymadan alın okuyun. Zaten beğenmeme gibi bir durum söz konusu olabilir mi, sanmıyorum. Fakat bu okumayı boş bir kafayla yapın, yoksa benim gibi her ne kadar ilginizi de çekse yarım bırakır ve daha sakin bir döneminize denk gelmesi umuduyla ciğeriniz yanarak ertelersiniz. :) Genel olarak ise kitapta yapılmak istenen şey, günümüz masallarının orijinal hâlini okuyucuya sunup, burjuva-işçi sınıfı arasındaki çatışmaları temel alıp muhtelif noktalara değinerek o zamanki Fransa, Almanya insanını (genel olarak bu iki ülke üzerine yoğunlaşılmış ama diğer milletlerden de bahsediliyor) anlamaya çalışmak olmuş. Ki yazarla birlikte bizler de bu anlam arayışına dâhil oluyor ve karşılaştığımız sonuçlara şaşırıyoruz. Aslında çocuklarımıza anlattığımız toz pembe masalların bilmem kaç defa değişime uğrayarak günümüze ulaştığını öğreniyoruz. Ve gerçekten ilk versiyonlarını incelediğimde 'bu insanlar neyin kafasını yaşıyormuş be' demekten kendimi alamamıştım. Klasik kitaplardan farklı olması ve okudukça okutması dolayısıyla şiddetle tavsiye ederim.
Büyük Kedi Katliamı
Büyük Kedi KatliamıRobert Darnton · Koç Üniversitesi Yayınları · 201596 okunma
3/10 puan verdi
Edebî dile olan uzaklık ve sürekli aynı mevzuların dönüyor olması hasebiyle devam etmemeyi tercih ettim. Okuyucusuna bir şeyler katacak bir eser olduğunu da düşünmüyorum maalesef..
Mutluluk Onay Belgesi
Mutluluk Onay BelgesiFatma Barbarosoğlu · Profil Kitap · 2017113 okunma
4/10 puan verdi
Hakkında sayısız olumlu eleştirinin yapıldığı bu kitabın hayatımda çok önemli bir yer tutacağı ümidiyle başladım. Her ne kadar konusu kötü olmasa da, edebîlikten uzak, basit bir konuşma dili kullanıldığı için bir süre sonra akıcılığını kaybetti ve daha fazla devam etmek istemedim. Dile çok takılmayanlardan iseniz okuyabilirsiniz.
Serenad
SerenadZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2020136,1bin okunma
349 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
35 günde okudu
Cemil Meriç'i her okuduğumda dehşete düşüyorum. Hangi kitabı olursa olsun, her cümlesini didikleyerek okuyorum. Anlasam bile üslûbu bana o kadar haz veriyor ki dönüp okuduğum yerleri tekrar okuyorum. Umrandan Uygarlığa da artık bu kitaplar arasına girdi. Özellikle içerisinde yer alan batıya, batılılaşmaya yönelik düşünceler için ve Said Hâlim Paşa, Âli Paşa, Namık Kemal, Ram Mohan Roy gibi değerleri tanımamız, onların farkına varmamız için okunması gereken bir eser diye düşünüyorum. Benim ruhumun gıdalarından birisi de hiç şüphesiz kitaplar. Yeri geliyor okuyarak doyuyorum. Bu kitabı okurken de her bölüm bittiğinde daha bir zevk aldığımı, daha bir doyduğumu hissettim. Eğer elinizden bırakamayacağınız, okudukça okuyacağınız bir eser istiyorsanız hiç düşünmeden başlayın. Uzun lafın kısası 'adam yazıyor abi' diyerek 10 puanı basıyor, iyi okumalar diliyorum.
Umrandan Uygarlığa
Umrandan UygarlığaCemil Meriç · İletişim Yayınları · 20111,706 okunma
240 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
Bu kitabı ilk gördüğümde hayatımda çok önemli bir yer tutan kitaplardan olacağını, okumaya başlarken bitmesini istemeyeceğimi zannetmiştim. Lâkin hayal kırıklığı yaşadım. Artık bir süre sonra mektuplar beni baydı. Cidden sonuna kadar böyle mi gidecek diye düşündüm. Sanırım sebebi, Ahmed Arif, sevdiği kadını ne kadar yüceltip tanrılaştırmışsa,
Leylim Leylim
Leylim LeylimAhmed Arif · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201316,2bin okunma
144 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
13 günde okudu
*Bu konuda çok becerikli olmamama rağmen Alper Abinin isteği üzerine bu incelemeyi yaptım, umarım bir fikir sahibi olmanıza yardımcı olabilirim.* Kemal Sayar bu kitapta genel olarak modern çağ ve bu çağda karşılaşılan durumları ele alıyor. "20.yüzyıl insanının temel sorunu nedir? diye sorar Rollo May ve kendi sorusuna kendisi cevap verir:
Hayat Teselli Bulmaktır
Hayat Teselli BulmaktırKemal Sayar · Timaş Yayınları · 20212,037 okunma
Reklam
176 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
15 günde okudu
Senai abimiz bu kitapta gıybetin tanımını farklı şekillerde yapmış: √Allah işitmiyormuş gibi konuşmak (s.36) √Kalbi kusurlara karşı duyarsızlaştırmak (s.50) √Kalbi mühürlemek (s.50) √Gönlün uykusu (s.56) √Kalbin körlüğü (s.56) √Bir nefret eylemi (s.69) √Sosyal silah (s.70) En can alıcı tanım ise şöyle: √Bir cinayet işlendi. Öldürülen ortalıkta görünmüyor. Öldüren öldürdüğünün farkında değil. Öldürülen öldürüldüğünü bilmiyor. Cinayet kesin. Faili meçhul değil. Failine meçhuldü cinayet. (s.17) Bütün insanlık olarak, bilerek veya bilmeyerek, sadece sevmediğimiz değil sevdiğimiz kişilerin bile arkasından o kadar rahatça gıybet edebilmemiz üzerine yazılmış eşsiz bir kitap. Yaptıktan sonra tevbe etmeye, pişman olmaya bile gerek duymadığımız bu gıybet illetinin, örneğin bir zinadan daha kötü olduğunu çünkü Allah'ın kendisine karşı yapılan günahları affettiğini ancak kuluna karşı yapılanı kulunun affına bıraktığını iyice idrak ediyoruz bu kitaptan sonra. Kesinlikle okunması gereken ve üzerinde iyice düşünülmesi gereken bir eser. Sonuçta Senai Demirci'den bahsediyoruz :)
Söz Yangını
Söz YangınıSenai Demirci · Timaş Yayınları · 2008631 okunma
400 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Kitapta sadece Türk bir öğretmen hanımla Kürt bir gencin aşkı anlatılmakla kalmamış, Cumhuriyet tarihiyle ilgili bilinmeyenler/yanlış bilinenler aydınlatılmış, Türk-Kürt sorunu üzerinde durulmuş. Şahsen ben, Şanlıurfa'da doğmuş büyümüş, Kürtlerin içinde yaşamış, Türklüğüyle gurur duyan bir köy öğretmeni' adayı olarak, kitabın Kürt yalakalığı içerdiği görüşüne kesinlikle katılmıyorum ve eğer herhangi bir ırkı kendimden üstün görmediğimi, eşit olduğumuzu söyleyerek yalakalık yapmış oluyorsam o zaman Kürt yalakası olduğumu da kabul ediyorum. Oysa ki ben, doğudaki topraklarda öğretmenlik yapan Elif'te kendi geleceğimi gördüğüm için kitabı hemencecik bitirdim. Çok da zevk alarak. Üstelik erkek kahramanımızın bir Nurcu olması benim de işime geldi, romanı okuyayım derken sayfalarca da risale okumuş oldum :) Eğer köy hayatına benim gibi ilginiz varsa ve Türk-Kürt sorunu üzerine yazılmış bir roman okumak istiyorsanız tavsiye ederim. Keyifli okumalar..
Elif Öğretmen
Elif ÖğretmenHüseyin Yılmaz · Hayat Yayinlari · 201661 okunma
435 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
15 günde okudu
İnceleme yapacağınız kitabın yazarı Gorki olduğu zaman, pek de bir şey yazmaya gerek kalmıyor aslında. Her zamanki Gorki ve her zamanki o enfes üslûbu. *** Özetle; bu kitapta çocukluk yıllarında hayatına giren insanlardan ve onlardan nasıl etkilendiğinden bahsetmiş. Yazarımız Rusya'nın o pis, kokuşmuş ortamından, sefahat içinde yaşayan insanlardan, sarhoşluktan, genelevlerden uzak durmuş ve bunu 'kitaplar' sayesinde yapabilmiş. Kadına değer vermeyen, onu yalnızca bir cinsel obje olarak gören, birbirine saygı duymayan, tek işleri hayatlarını boşa geçirmek olan insanlara ise çok şaşırmış ve bütün bunların cahillikten kaynaklandığını fark etmiş. Nihayetinde kendisini 'okuma'ya vermiş. Kendi adıma konuşacak olursam; ben zaten 20 yaşıma okuyarak gelmiş birisi olarak, kitapları daha ne kadar sevebilirim ki diye düşünürken, kendimi bu eserin her sayfasında onları daha çok ve daha çok severken buldum. İşte Ekmeğimi Kazanırken'de Gorki, o kötü şartlar altında nasıl da kitaplara sığındığını anlatmış. Bize düşen tek şey ise, onun tavsiyesine uyup kitapların tek sığınağımız olduğunu unutmadan yaşamak. Keyifli okumalar :)
Ekmeğimi Kazanırken
Ekmeğimi KazanırkenMaksim Gorki · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20186,7bin okunma