Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.38
Mihrimah
Mihrimah
@sumrum1112
Lisans
1710 okur puanı
Ocak 2020 tarihinde katıldı
Yazarın en sevdiğim kitabı oldu gerçi elvada güzel vatanımı okumadım henüz
Bu kitap yazarın öğrencilik yıllarından kesitler içeriyorMoskovaya giden sol görüşlü Türk öğrencilerin kaldığı yerde bir arkadaşları ölü bulunuyor ve bunun katili aranırken 80 darbesi yapılan işkenceler çekilen acılar ve daha ötesi bu ülküye bağlanmış Kişiler ve sistemleşmeye çalışan sol görüş içindeki doğru ve yanlışlar sorgulanıyor Kitapta en çok Kerem karekterinin yaşadıklarından etkilendim Ve o dönemde yapılan işkencelere zorluklara yüzeysel değinse de ben insanlığımdan insanlığımızdan utandım Bu tam anlamıyla canilik ve bu caniliğin en acı yanı insanların bunu yaşamış olması
Ayrıca kitap kendi içinde kominizmin eleştirisini de çok güzel yapmış Gerçekçi bir şekilde işlemişBir yanda canı uğruna safiyane bu davaya kendini adamış gençler bir yanda makam sevdasına düşüp kendi dava arkadaşım dediği arkadaşlarına işkence yapabilecek kadar insalığını kaybetmiş gözü dönmüşler
Beni çok derinden etkiledi herkese iyi okumalar var olun sevgili okur
Yani ne desem bilemedim Tarihi bi dönemi yansıtması açısından çok başarılı ama edebi zevkten yana çok yoksun malesef Bu benim fikrim tabiki Ama okunmalı mı derseniz evet mutlaka okunmalıNeden mi 1923 1960 arasındaki nesli anlamak içinO dönemin Türkiyesine ülkelerle yetiştirilen neslin bu sorumluluk duygusundan bir türlü kurtulamayışına şahit oluyoruz Ve yazar bunu çok güzel bir cümleyle dile getirmiş( bence kitabın en güzel ve en edebi cümlesi buydu):İnsana kropon kağıttan kanatlar takınca kelebek olduğuna inanır ve ülkü de giydirilebilir üstünüze Aslın kitabın özeti bu sanki ve bireye haddinden fazla yük yüklenmesine karşı bir serzeniş bu
Ana kahramanız Aysel cumhuriyet kızını yansıtır ve bir yetişkin olduğunda tercihlerini kendisinin seçmek istediğini farkeder
Kadının özgürleşmesi bireyselleşmesini ele alır bence burada kadının bireyselleştirmesini cinselliğine bağlayarak bayağılaştırmış yazar Kasım cinselliğiyle özgürleşmez aksine cinselliğin kurtarabildiğinde özgürleşebilir bence O yüzden bana bu özgürleştirme yöntemi çok saçma geldi
Herkese iyi okumalar Var olun
Uzun bir kitap olması gözünüzü korkutmasın yada Nazan bekiroğlunun upuzun bitmek bilmeyen betimlemeleri Ne mi demek istiyorum yazar bu kitapta aşkı savaşı kulluğu teslimiyeti acıyı ilmek ilmek işlemiş bir acem halısı gibi
Sessiz sakin sindire sindire okunacak bir kitap ve dahası bence mutlaka okunması da gereken bir kitap Edebiyattan hoşlananların edebi ifadelere mest olanların aşkla canı gönülden okuyacakları bir kitap Ayrıca bize 1910-1915 arası yılların tarihini de harikulade bir biçimde anlatıyor Rusların Trabzonu işgali oradaki halkın binbir güçlük içinde yurdunu terketmek zorunda kalışını mahşer gününü aratmayacak bu kaçış hikayesini Çarlık rejiminin yıkılışını edebiyatla harmanlayarak güzel bir harmoniyle beğenilerimize sunuyor Kitabın son kısmında da bir itiraf da bulunuyor ama onu sabırla okuyup görmelisiniz bence
Neyse ben kitapla sizi başbaşayız bırakayım İyi okumalar sevgili okur Var olun ️
Okur Takip Önerileri
Kitaptan çok şey beklediğim için mi bilmiyorum ama okuyunca biraz hayal kırıklığı yaşadım. Yazar gerçeklere çok az değinmiş Onun neden böyle yaptığını anlıyorum doğrusu.Dünyanın cenneti olan güzel çocuklar acı gerçekleri bilip yüreklerinde onulmaz yaralar açılmasın diye tabii kiÇünkü yazar biliyor ki ucundan değindiği o hafif gerçekler (çocuğun ailesinden koparılmıştı babasının geziye çıkartıldığını söyleyip geri dönmeyişi annesinden kopartılışı kapısı olmayan vagonlara istiflenip günlerce orada bırakılması günden güne zayıflaması ve nihayet bir gün çocuğun da geziye çıkartılması)bile küçücük bir yüreği kahredip hıçkırıklara boğmaya yeter de artar bile nitekim benim deağladığım yerler oldu sonra aklıma savaşı anlatan hayat güzeldir filmi geldi tam da buna benzer bir hikayesi var şiddetle tavsiye ediyorum bu arada bu kitabında filmi var bilginize
Kitap iki saat gibi kısa sürede bitecek akıcı bir kitap hepimize iyi okumalar
Bu kitaba yıllar önce bi başlamış ama isimler çok karmaşık geldiği için biraz da okuma konusunda isteksiz olduğum için vazgeçmiştimBir kaç gün önce yeniden başladım 150 sayfa filan okuduktan sonra nedense zor bitirecek gibi geldi ve iki gün filan ara verip başka kitaplar okudum sonra kitabın incelemesini okumaya karar verdim ve okuduktan sonra muz
Açıkcası bu kadar içine alacağını düşünmemiştim. Nenelerimizin uzun kış akşamlarında anlattığı o birbirinden güzel hikayelerin tadı ve sımsıcak nostaljinin tadı vardı okurken .Aslında ben biraz Ahmet Ümitİn masal masal içindekine benzetsemde onun çok daha ötesinde bir lezzet gibi geldiDaha çok binbir gece masallarında olan o akıcılık sizi alıp götürüyor Azrail’in canını almaya çalıştığı Cezzar Dedenin anlattığı hikayeler eşliğinde zamanın nasıl akıp geçtiğini bilemiyorsunuz İhsan oktay Anar’ın okuduğum ilk kitabı Malesef tanışmakta çok geç kaldığım bir yazar olduğunu kitabı okurken büyük bir pişmanlıkla farketmiş bulunmaktayım.
Kitap
Cesur yeni dünya bizi forddan sonra 632 yılına götürürBu dünyanın cesur insanları cemaat özdeşlik ve istikrar yazan özdeşlik Londra kuluçka ve şartlandırma merkezinde üretilirlerKadınların döllenmesi yasak ve ayıp olduğu için annelik babalık kitapta ğornografik bir kavram olarak görülür Toplımsal istikrarın temel güvencesi olan “şartlandırma” uykuda eğitim ile sağlanır. Bu sayede herkes mutludur herkes çalışır ve herkes eğlenir.Herkes herkes içindir
Bu kitap sadece karamsar bir gelecek betimlemesiyle değil, birey yok edilse de süren sağlam mecerasının anlatılmasıyla da dikkat çekici
