Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Dikkat!
En ileri kurumlar bile, koşullar içinde eskir. En ileri bir devrimin bekçiliği ile yetinenler, günün birinde değişen koşulların gerisinde kalmaktan, tutuculaşmaktan kurtulamazlar. Kemalizmin bu sürekli devrimcilik anlayışını benimsemeden, sadece Mustafa Kemal'in sağlığında gerçekleştirdiklerinin bekçiliği ile yetinenleri "Kemalist" saymak olanaksızdır.
Arap ya da İran İslamı'nda "Allah korkusu" egemendir. Anadolu kökenli tarikatlar ise, Mevlevilik, Bektaşilik, Babailik gibi, "Allah sevgisi"ne dayalıdır. Örneğin Anadolu' nun Alevisi ile Ortadoğu'nun Şiilerini - aynı inanç kökenden gelmekle birlikte- karşılaştırmaya bile olanak yoktur. Şii genelde ne ölçüde katı ise, Alevi o ölçüde hoşgörülüdür.
Reklam
“Uygarlığın bir fırtına gibi esen itişine karşı koymak boşunadır; değişmeyen, Ortaçağ kanun, düşünce ve davranışlarını koruyan toplumlar ölüme veya tutsak olmaya yargılıdır.”
Sayfa 115Kitabı okudu
maurice duverger;
Kemalizm, Türkiye tarihinin bir sayfası olmaktan çıkıp siyasal bir sisteme önderlik etmeye başladı. Çünkü yeryüzünde henüz Moskova ya da Pekin etkisine girmemiş olan üçüncü çeşit devletlere bu sistem yol göstermektedir. Bu sistem yarı gelişmiş uluslar için Marksizmin karşısına dikilen ikinci bir seçenektir.
Ünlü İngiliz tarihçisi Arnold K.Toynbee, Atatürk'ü "bir ulusal kahraman olmanın ötesinde", dünya tarihinin de önde gelen kişileri arasında görerek "Atatürk bir öncüydü. 1920'den sonra Atatürk'ün Türk ulusu ile başardıkları, öbür ülkelerin, uluslarına yardımcı olmak isteyen önderleri tarafından örnek alınmıştır." demektedir. Fransız bilim adamı Maurice Duverger ise Atatürkçülüğü, bir sistem olarak ele almakta, özellikle 1945 sonrası yıllarda bir örnek model haline geldiğini belirleyerek, sistemi Üçüncü Dünya ülkelerine yol gösterecek bir seçenek olarak tanımlanmaktadır.
Atatürkçülük geçmişin bekçiliği değil, bir anlamda geleceğin öncülüğüdür. Atatürkçülük hep ileriye yöneliktir. Onun için Atatürk, Devrimi gençliğe emanet etmiştir.
Sayfa 404Kitabı okudu
Reklam
Çağdaşlaşma atılımları gelişmiş ülkeler öyle yaptı, öyle istedi diye değil, toplumun, ülkenin yararına oldukları için gerçekleştirilmiştir. Kalkınma, gelişme modeli bir başka gelişmiş ülkenin önerisi, baskısı, itişi ile değil, ulusal istencin temsilcilerinin oylarıyla kabul edilmiş, uygulamaya konmuştur.
Bir devletin sözdinletirliği yetkisi zayıfladıkça o devletin sınırları içinde yerel yetkiler belirmeye başlar, yerel yetkilerin ortaya çıkışı ise devleti zayıflatan ,görevlerinden alıkoyan ,düzeni başıbozukluğa iten en önemli etkendir.
Freud
_Söz ile Sihir eskiden aynı şeydi; sözlerin sihirli güçleri vardır. _Sevgi ve sinir doğru orantılıdır. _Aşk yoktur; libido vardır. Aşık insan deIidir. _Dünün mutsuz çocukları, bugünün psikopatlarıdır. _Hiçbir önerme, kendi kendisinin kanıtı olamaz. _Sanat, çocukluk tecrübelerinin büyüklüğe
Atatürk'ün Turancılık Görüşleri
hiçbir sınır tanımayarak dünyadaki bütün Türkleri de bir devlet olarak birleştirmek, ulaşılamayacak bir amaçtır. Bu, yüzyılların ve yüzyıllarca yaşamakta olan insanların çok acı, çok kanlı olaylar ile ortaya koyduğu bir gerçektir. İslâmcılık ve Turancılık siyasasının başarı kazandığına ve dünyayı uygulama alanı yapabildiğine tarihte rastlanamamaktadır. Soy ayrımı gözetmeksizin, bütün insanlığı kapsayan tek bir dünya devleti kurma tutkularının sonuçları da tarihte yazılıdır. “Baskıncı ve yağmacı" olmak hevesleri konumuzun dışındadır. İnsanlara her türlü özel duygularını ve bağlantılarını unutturup, onları kardeşlik ve tam eşitlik içinde birleştirerek, insancıl bir devlet meydana getirme kuramının da kendine özgü koşulları vardır. Bizim aydınlık ve uygulanabilir gördüğümüz siyasal yöntem, “ulusal siyasa"dır. Dünyanın bugünkü genel koşulları ve yüzyılların kafalarda ve duyunçlarda yerleştirdiği gerçekler karşısında düşçü olmak kadar büyük yanılgı olamaz. Tarihin dediği budur: bilimin, us'un, mantığın dediği böyledir.
Sayfa 273Kitabı okudu
132 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.