Ahir zamandayız, imtihanımız çetin...
Kütübi Sitte'yi say desek sayamayacak olanlar, bir hadise mana veremeyecek olanlar Hadis-i Şerifleri, Sünnet-i Seniyye'yi hafife alıyorlar. İslâm'ı kendi tekelinde görüp istedikleri gibi kesip biçen, âdete yeni bir din çıkartan sözüm ona hocaların sayısı her geçen gün artıyor...
Peki biz ümmet olarak ne yapıyoruz? Her konuda olduğu gibi söze gelince mangalda kül bırakmayıp, icraata gelince saman alevi gibi sönüyoruz. Sunnet ve Hadis düşmanlarını görünce reddiyeler sıralayıp sonrasında sünnetsiz bir hayata devam ediyoruz.
Sünnete verilen değer yalnızca onu savunmak ile ölçülmez, hayatımız ne kadar sünnete uygun? Kaç hadisi hayata geçirdik? bunlar üzerine ciddi manada düşünmeliyiz.
"Canım feda Ya Rasululla" diyoruz ancak daha rahatımızdan, nefsimizden feda edip sünnete tâbi bir hayat yaşamayı beceremiyoruz. Ahir zaman ümmeti olarak en büyük problemlerimizden biri; çok konuşup, az iş yapıyoruz...
"Allah'ım bizleri hem af, hem de adam et."
Muhammed Emin Yıldırım hocanın dediği gibi; "Hedeflere konuşmak ile değil koşmak ile varılır. "
Hedefimiz; Bu dünyada İslam'ı yaşamak ve yaymak ahirette cennete kavuşmak. O zaman sünnete sarılarak, sünnetleri kendimize azık edinerek kosmalıyız.
"Ey Allah için koşanlar, daha hızlı koşun." Hasan El-Benna
Bu kitap bir şeyleri anlamamıza, konuşmamızı yardımcı olacaktır inşâAllah.⚘
Puslu Kıtalar Atlası
Eflâtunî bir girdap içinde büyük daireler çize çize derinlere doğru efsunlanmış ve yarı-anestezik bir halde duhul ederken birden son sayfaya gelmemle birlikte geceyarısının bir kör
