Eğer birisi şöyle derse:
Ancak bizler kaybettik, şu kadarımız öldü, yüzlercemiz hapsolundu hatta binlercemiz ve nice aileler ve çocuklar sürgün edildiler?
Ona şöyle de: Ağzını kapa!
Bu olanlar dışında tarihimiz boyunca hiç İslam ehlinin istikrarlı bir durumu olmuş mudur? Ayaklarımız dolaşmaktan ne zaman kurtulmuştur? Müşriklerin bize kurdukları tuzakları ne zaman durmuştur? Bizim halimiz budur, bizim yolumuz budur...
Annelerimizin göğüslerinden fışkıran hüzün ve sıkıntılarla emzirildik. Bizi yok etmek isteyen nicelerine tanıklık ettik. Lakin bu yok ediciler, Allah’ın ekinini sökmeye kadir midir?
Onların elleri ve ağızları Allah’ın nurunu söndürmeye kadir midir?
İşte Filistin! Allah’ın ekininin, onların samanlarından daha güçlü olduğuna; ve Allah’ın nurunun, onların ağızlarından daha güçlü olduğuna şahitlik etmektedir. Onlar hasat etmekte, Allah ise onlara tuzaklar kurmaktadır. Bu hasat ettikleri şey, tüm küfür âleminin kuvvetlenmesi, sağlamlaşması, dikilmesi ve dirilmesi için kanını ve desteğini akıttıkları Yahudi devletidir. Bazı insanlar silahları, bazıları malları, bazıları da destek ve teyit ruhu ile her türlü güç unsurlarını getirmektedirler. Onu himaye için her türlü kalkan ve duvarları inşa ettiler. Peki, ne oldu? Ne görüyorsun?
Göreceğin şey; yalnızca zorluklara göğüs germeye alışmış, erkekleri ölüme dalan, karşılığını Allah katında umarak evlatlarını ölüme sunan ve teşvik eden annelerdir.
Denklem budur ey Allah’ın kulu; hayatı arzulayanların karşısında ölümün talibi aslanlar... Sonuçta zafer kimin olacak?