0 yıllarda, özellikle 27 Mayıs'tan sonra, basında, üniversitelerde, "Az Gelişmiş Ülkeler", "Geri Kalmış Bölgeler", "Bölgeler Arası dengesizlikler" gibi konular tartışılıyordu. Ders programlar, bu kavramların ışığında yeniden düzenleniyordu. Doğu bölgesin den çok söz ediliyordu. İnsanların yoksulluğu, sefaleti, çaresizliği anlatılırdı. Köylerin susuzluğundan, yolsuzluğundan, okulsuzluğundan, ışıksızlığından söz edilirdi. Köylüleri sömüren ağalar, şeyhler vardı. Aşiretler, aşiret reisleri vardı. Toprak ağaları birçok köyün sahibi idi. Şeyhlerin çeşitli bölgelerden binlerce müridi vardı. Bu kurumların halk yığınları üzerindeki güçleri önemle vurgulanırdı. Gazetelerde sık sık fotoğraflar yayınlanırdı. Toprak damlar yer altındaki, mağaralardaki, kovuklardaki, inlerdeki barınaklar, çıplak çocuklar, karnı şiş, başı kabak, yalın ayak çocuklar, ağalar, şeyhler vs. "55 Ağa" sorunu vardı. Toprak sahibi ağaların, şeyhlerin, aşiret reislerinin sürgün edilecekleri, Batı'ya mecburi iskâna tabi tutulacakları söyleniyordu. Bu konularda yoğun konuşmalar, tartışmalar oluyordu.