Günaydınlar,
Nasıl minnoş bir incelendir ki, kişiyi alıp kendi iç dünyasına götürüyor; Can Dostoyevski’ nin kalemi, yaşantısı, iç karmaşası…vb. halleri her birimizde elbette mevcut. Bu mevcudiyeti büyük bir çoğunluk aidiyetini kaybetmemek pahasına kimi zaman sessiz kalarak kimi zaman onu çok sevenlerine duyduğu öfke ile kimi zaman farklı maskeler altından çığlıklar ile duyumsayabiliriz.
İnsanın iç dünyasındaki çığlıklarını dış dünyaya aktarması çoğunlukla farklı şekillerde oluyor ve hal böyle olunca kişiyi duyan anlamlandıran pek olmuyor; olmayınca kişi kendi iç dünyasında kabuklu bir varlık haline geliyor ve o kişi zamanla kendine dahi yabancı oluyor, düşünün ki kendine yabancı olan birey kim bilir topluma ve minik çevresine ne kadar daha yabancı olur.
O yüzden her dem kalplerimizin açık olmasını ve kalpleri açık insanlara denk gelmeyi arzularım🤍
Sevgiler