Kitap, bir banka görevlisi olan Mr. Lorry'nin 14 yaşındaki Lucy Manette ile buluşması ile başlar. Buluşmada Lorry, Lucy'e öldü sandığı babasının aslında yaşıyor olduğunu anlatır. Baba Dr. Alexandre Manette, Fransa'daki Bastille hapishanesinde 18 yıl gizlice hapis tutulmuştur. Sonrasında ise eski hizmetçisi tarafından kaçırılıp
İki Şehrin Hikâyesi Dünya edebiyatının önemli klasiklerinden biri. Charles Dickens’ın en önemli kitabı olarak kabul ediliyor. 1859 yılında yayınlanmış, 170 yaşını aşmış bir roman elimizde. Dünyada en çok satılmış roman olarak anılıyor.
Kitap Fransız İhtilali yıllarında yaşanan olayları konu alıyor. Kitaba adını veren iki şehir Paris ve Londra
Hikayemiz, Doktor Manette ve kızı Lucie'nin etrafında dönüyor. Doktor Manette, yıllarca haksız yere hapsedilmiş, acılar çekmiş bir adam. Özgürlüğüne kavuştuğunda ise Lucie, onu sevgiyle hayata döndürmeye çalışıyor. Aynı zamanda Lucie'nin kalbini fethetmek için birbirleriyle yarışan üç erkek karakterimiz var: Charles Darnay, Sydney Carton ve Jerry Cruncher.
Roman, iki şehrin de atmosferini ustalıkla tasvir ediyor. Londra'nın dinginliği ve Paris'in kaosu, karakterlerin ruh hallerini ve seçimlerini etkiliyor. Hikayede aşk, ihanet, intikam ve fedakarlık gibi birçok tema işleniyor. Özellikle Sydney Carton'ın Lucie uğruna yaptığı kahramanca fedakarlık, okuyucuyu derinden etkiliyor.
İki Şehrin Hikâyesi, heyecan verici bir olay örgüsü ve unutulmaz karakterleriyle her yaştan okura hitap eden bir eser. Zor zamanlarda bile umudun ve sevginin var olduğunu gösteren bu klasik romanı okumanızı şiddetle tavsiye ederim.
Dr Manatte ,Darnay ailesi yüzünden işlemediği suçtan hapis yatar.Dr Manatte’ nin kızı Lucie ,Charles Darnay’a aşık olur. Kızının mutluluğu için Darnay ailesine karşı hislerini bastırmak zorunda kalır.Lucie’ye aşık olan başka bir daha vardır. Sydney Carton’dır. Hem Sydney Carton hem Charles Darnay Fransız ihtilalinin olduğu o karanlık süreçte iki farklı şehirde(İngiltere -Fransa ) yaşayan bu iki insanın yollarının kesişmesi aynı kadına aşık olmalarını anlatır.
Fransız ihtilalinden önce soyluların halkı ezmesini , eziyetini anlatır aynı zamanda Fransız ihtilaliyle birlikte Cumhuriyet yanlıları soylulardan nefret edip intikam almaya çalışır. Fransız ihtilalinin o karanlık dönemini anlatır. Tarihe ışık tutan toplumun yapısını inceleyen bir kitaptır. Fakat pek akıcı değil. Ara ara olaylardan kopabiliyorsunuz. Ben okuyup ara verdim tekrar okudum bitirmem biraz uzun sürdü . Beklentimin çok altında bir kitap oldu.
İki Şehrin HikâyesiCharles Dickens · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202058,8bin okunma
Miss Manette, bir ihtimal, şu karşınızda duran -kendi kendini harcamış, tükenmiş, ayyaş ve sefil bir yaratık olduğunu bildiğiniz- adamın aşkına karşılık vermeniz mümkün olsaydı bile, bu adam tüm mutluluğuna karşılık, sizi mutsuz edeceğinin, size acı, utanç ve pişmanlık getireceğinin, sizi kendisiyle birlikte aşağı çekip yıkıma sürükleyeceğinin her an, her dakika farkında olurdu. Bana herhangi bir şekilde sevgi besleyemeyeceğinizi gayet iyi biliyorum, zaten sizden böyle bir talebim de yok; hatta böyle bir şey olmayacağı için size minnettarım."
Romanımız hem bir tarih romanı,hem bir aşk romanı, hemde sıkça yoksulluk,açlık ve aristokratların elinden bezmiş bir halkın dramını anlatan bir roman diyebilirim.Burada bahsi geçen iki şehir Londra ve Paris'tir.Uzun yıllar Bastille hapishanesinde yatan Dr.manette,Charles Darnay, Sydney Carton ve Lucy ana karakterlerdir.Sevgisine karşılık bulamayan Cartoon bu hayatta enazından bir işe yaramak için Lucy'nin mutluluğunu garanti altına almak için Darnayın yerine giyotine gitmeyi göze almıştır.Kitabı çok beğendim herkesin okuması dileğiyle.
İki Şehrin HikâyesiCharles Dickens · Can Sanat Yayınları · 201358,8bin okunma
İki şehrin hikayesi Paris ve Londra da geçen yaşanmışlıklara bizleri şahit ettirecek bir kitap.
Roman 18. Yüzyılda Fransız ihtilali dönemindeki halkın sosyal ve ekonomik durumunu ve toplumun psikolojisini oldukça iyi yansıtmış.
Soyluların Fransız halkına yaptığı zulümler yüzünden, soyluları yargılayıp idam eden bir kanun, suçlu suçsuz kim soylu halktan geliyorsa idam ettiren bir yasa... Ve tüm soyluları parçalamaya çalışan bir halk...
Bu zamana denk gelmiş Soyluların yaptıklarına göz yummadan baş kaldıran ve on beş yıl bir hücrede aklını yitirecek hale gelen bir doktor.
İlk başlarda karışık gelebiliyor, fakat ilerleyen sayfalarda bir çok duyguyu bir arada yaşayıp kitabın son sayfalarında ise gözleriniz dolarak okumayı sonlandıracağınız bir hal alıyor...
Her ne kadar kitaptan kendisine çok yer verilmese de etkilendiğim ve sevgi dilini fedakarca hissettiren Sydney Carton hakkında da birşey ler söylemek istiyorum. En fazla empati kurduğum roman karakteri oldu kendisi. Karşılıksız aşk denince aklıma hep bu karakter gelecek, tek isteği Lucie ile evlenmekdi ama lucie başkasını seçti, fakat sevgisine sadık olup ne kadar onla evlenmese de sevdiği kız üzülmesin diye onun mutluluğu için Lucie'nin evlendiği insanın yaşamını kendi yaşamından üstün tuttu ve giyotine kendi boynunu feda etti..
Bunun üzerine fazlaca bir şey söylenmez zaten,
Keyifli okumalar dilerim...
Gelmiş geçmiş en iyi günlerdi,
Gelmiş geçmiş en kötü günlerdi,
Sadece En ile anlatılan bu zamana, tarihin enlerine girecek bir devrim gerekliydi. Kulağımıza gelen ayak sesleri çok da uzak değildi. Umutsuzluğun kışını, umudun baharına dönüştürmek en çok bu şehre yakışacaktı.
Daha erken ya da daha hızlı gerçekleşemez miydi bu devrim dersek eğer