Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

SA

SA
@syhnavc
Kitap aşkı...
Sevinç aydınlık aydınlık parlıyordu, akıyordu içinden. Kainatı aşkla muhabbetle kucaklayası geliyordu. Taşı toprağı, dalları ışıldayan zeytin ağacını, cıvıl cıvıl serçeyi… Cümle yaratığı.
Sayfa 30 - VarlıkKitabı okudu
Reklam
Ne çok ayrıntı yaşamın canına okuyor.
Sayfa 22 - RemziKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Gitmek, Gözlerinde gitmek sürgüne. Yatmak , Gözlerinde yatmak zindanı. Gözlerin hani?
Canımın gizlisinde bir can idin ki, Kan değil sevdamız akardı geceye, Sıktıkça cellat, kemendi...
Reklam
Oysa seni düşünmek, bu kokmuş erdemlerin çok uzağında.
Sayfa 53 - Türkiye iş bankası yayınlarıKitabı okudu
”Her şeye rağmen sıcaktı güneş. Her şeye rağmen üstesinden geliyordu insan. Hayat bir şekilde günleri birbiri ardına eklemenin bir yolunu buluyordu, her şeye rağmen.”
Zira ruhum henüz ferini yitirmedi.
Sayfa 4 - iş bankasıKitabı okudu
“Ah, mutluluk ışığı sever, biz de dünyayı şen sanırız; ama sefalet kendini vakurca saklar, biz de sefalet yok sanırız. “
Sayfa 23 - iş bankasıKitabı okudu
Eğer aşk şehirden sürgün edilirse, şehirlerin hayırlı doğaları lanetli bir doğa kazanır.
Sayfa 205Kitabı okudu
Reklam
Korkularımın içinden bakıyorum ve insanların bana saflıkla ve samimiyetle yükledikleri neşeli görünüşe karşın, her şeyi karanlık bir aynadaymış gibi, sanki koyulaştırılmış camın arkasından bakıyormuşum gibi görüyorum. Kendimize zarar vermek ve özümüzü yaralamak kolay, Karmaşık olarak yapılmış tuhaf varlığımızı parçalamak. Her şeyi anormal korkunç ve tehditkar olarak yorumluyorum, sadece felaket görüyorum. Ama düşüş başlarken daha da aşağıya düşebilir miyiz?
Üstelik bu insanlar uyuyabiliyorlar. Eşleri ve çocukları var, onları seviyorlar.
Yıllar geçtikçe geçmişini daha iyi anladı. Gittikçe daha sessiz daha kapalı oldu. Bütün hayatı, bir an gibi gelip geçen yedi yılın tatlı ışığında yıkanmış, artık arzu edecek hiçbir şeyi, gidilecek hiçbir yeri kalmamıştı.
Sayfa 614
Bakışı orada evvelce yürüdükleri zamanki bakış değil, son defa evde kendisini şaşırtmış olan bakıştı. Güler yüzlü halinde bile bir çekingenlik, bir durgunluk vardı. Oblomov anladı ki artık onunla duygu oyunları, masumane konuşmalar olamazdı; o sevinçli, çocukça devirler geçmişti. Söylenmeden kalan, ince bir soruyla söyletilmesi mümkün olan birçok şey aralarında hiç konuşulmadan kararlaşmıştı, o kadar ki artık geri dönmek de imkânsızdı.
sadece ben farklıyım biraz dalgın ve uzak bir hayli karamsar biliyorsun içimde kirli bir balon gibi büyüyen boşluğun tek bir sebebi var senin yokluğun
Sayfa 89 - İş bankasıKitabı okudu
43 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.