Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
4 Yıl.
(A)- Büyümeleri lazım. (S)- Belki de sen büyüksündür. (A)- Hiç bu açıdan bakmamıştım. Fakat yine her durumda hala küçükler. (S)- Evet, haklısın. Bu olgunluk ve insancıl tutum senin karşındaki insanlara çok fazla. Boş ver... (A)- Öyle tabii ya...
SEVGİLİ PABUÇLARIM
Sevgili Pabuçlarım, Hepinize merhaba! Nicedir bir mektup da size yazayım diyordum, nasip bugüneymiş. Hepinize ayrı ayrı yazmak elimden gelmediği için böyle bir yol tuttum, umarım darılmazsınız. Size neden sadece ayakkabı değil de pabuç da dediğimi merak ediyorsunuzdur. Belirgin bir sebebi yok. Ölüp giden kelimelere karşı bir zaafım var sanırım.
Reklam
Sonuna kadar okuyun
OSMANLIDA SOFRA EĞİTİMİ NİNEMİN ANLATTIKLARI Yaşlı kadın, usulca odasından çıktı. Salondan torunu ile gelinin sesleri geliyordu: "Oğlum, sofra hazır, çorbanı koydum; haydi gel de soğutmadan..." Salonun en kuytu yerine geçti, yerde kendine ait köyden getirdiği minderin üzerine oturdu. Çocuk, babaannesini görünce:
UMARIM OKURSUNUZ..!! (Derin Spoiler içerir)
Yaşlı kadın, usulca odasından çıktı. Salondan torunu ile gelinin sesleri geliyordu: "-Oğlum, sofra hazır, çorbanı koydum; haydi gel de soğutmadan ye!.." Salonun en kuytu yerine geçti, yerde kendine ait köyden getirdiği minderin üzerine oturdu. Çocuk, babaannesini görünce: "-Baba anneciğim, gel beraber yiyelim!.." dedi. Yaşlı
Şans eseri yasiyoruzz
Ölülerimizi “sık kullanılanlara” ekliyoruz. Ölülerimize ölülerimiz ekliyoruz. Şans eseri yazmıyorsa adımız bir sayaçta Birhan, ben bunu hep “antisayaç” olarak okudum Yani sayılamayan, sayılmasın hiç aman Sahi biz kaç darbeden sonra ölülerimiz oluyoruz. Erkek ve kadın, iki farklı hayvan. Ve kuraldır öldürür hayvanlar âleminde güçlü olan. Mesele bu
Yıllar evvel, bir komşumuz vardı. Kadın bir gün geldi "ütünüzü ödünç alabilir miyim" dedi. Tâbii ki dedim verdim. Üç beş gün geçti, hâlâ ütü geri gelmedi, gittim geri aldım. Derken bir daha istedi, yine getirmedi, gittim ben aldım. Zamanla rutine dönüştü bu olay. Kadın her hafta ütüyü götürüyor, bir kaç gün sonra ben geri getiriyorum. Bu böyle 1 yıl kadar devam etti. Bir gün ütü yine komşuda, gittim almaya. Kadın şöyle isteksiz bir baktı yüzüme "canım ya artık bir ütü alsanız diyorum, olmuyor böyle ama" dedi. Ben kadına baktım, kadın bana baktı... Haklısın abla dedim olmuyor böyle, ben gidip bir ütü alayım. O zaman çok kızmıştım kadına. Sonradan fark ettim ki; bunun sorumlusu bendim ve kadına hayır demeyerek yapmıştım bunu. Eğer ben iyilik yaptığımı zannetmeseydim ve bir iki kez hayır deseydim, belki o kadın gidip kendine bir ütü alacaktı. Demem o ki; hayırlı olan, bazen HAYIR diyebilmektir. Her şeyde olduğu gibi iyilikte de ölçü vardır. Ölçü kaçtığında muhatabımızın başının çaresine bakabilme yetisini törpülemiş oluruz. Farkında olmadan istismara teşvik ederiz. Ayrıca "kötü komşu insanı mal sahibi eder" diyen ata ile de görüşme talep ediyorum. Ortada büyük bir yanlış anlaşılma olduğu kanaatindeyim. 🙄
Reklam
Gerçekler ne kadar acıdır değil mi? İşte kolay değil öyle dürüst olabilmek. Anca engelleyerek cevaplar kitap okumadan inceleme yapanlar. DM'den "gel yorum yap incelemelerime" demek kadar kolay değil işte. Maalesef bir çok okuru da kendine inandırmış. "Destek oluyorum" diye okur puanı toplamak da yeni moda olmuş. Engellemek yoruma verilen cevapsa, "haklısın" diye kabul ediyorum. Evet maalesef haklıyım.. Ya iyiliği yapmayacaksın, yada "iyilik yapıyorum" misyonuyla kendini beğendirmeyeceksin. İnceleme yapmanın da bir adabı var ama. Her incelemesine DM'den gel yorum yap demek, etik değil! Ve üzücü olan da insanların kırmamak için yaptığı yorumlar, tabii bunu doğru bulanlara bir şey diyemem, yaptığının doğru olduğuna o kadar inandırmış ki, reklam sayfası bellemiş. "Ya destek yapıyor ne var bunda?" diyenlere tek sözüm; Destek yapan, gelip yorum yapmadı diye yazarı okurlarına karalar mı????
108 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.