Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Belki de bütün sıkıntılarımızın kaynağı, yani insanlığın sıkıntılarının; belki de sahip olduğumuz tek hakikat olan ölüm gerçeğini reddetmek uğruna yaşamlarımızdaki bütün güzellikleri feda edecek ve kendimizi totemlere, tabulara, haçlara, kurbanlara, kilise çanlarına, camilere, ırklara, ordulara, bayraklara, uluslara hapsedecek olmamızdır. -James Baldwin
"Cinsel bir devrim için, belki her şeyden önce geleneksel cinsel kısıtlamalara ve tabulara, özellikle eşcinsellik, 'yasal olmayan ilişki', ufak yaşta evlilik öncesi ve evlilikdışı cinsel yaşam gibi ataerkil düzenin tekeşli evlilik sistemini tehdit eden kısıtlamalara son verilmesi gerekecektir."
Reklam
İstersem ağız dolusu söverim Bütün kutsal tabulara mitlere Bütün dokunulmazlara Hiçkimse karışamaz rüyalarıma Ben bile
...kadının adet görmesi, büyük ölçüde gizli tutulan bir durumdur ve bu gizlilik duygusunun psiko-sosyal etkisi kadının egosunu fazlasıyla etkiler. Adet görmeye ilişkin tabular hakkında etraflı antropolojik bilgi vardır. İlkel dünyada, bu tabulara karşı gelenleri, köyün dışındaki kulübelere hapsetmek yaygın bir uygulama biçimidir. Günümüz argosunda âdet görmekten "baş belâsı" diye söz edilir. Kadınların âdet zamanlarındaki rahatsızlıklarının, kökende fizyolojik olmaktan çok psikosomatik, biyolojik olmaktan çok kültürel olduğunu kanıtlayan belirtiler vardır. Bunun bir dereceye kadar gebelik ve doğum için de geçerli olduğunu, son yıllardaki "ağrısız doğum" deneyleri kanıtlamaktadır. Ataerkil inançlar ve koşullar, kadındaki fiziksel benlik duygusunu öylesine zehirlemektedir ki, kadın fiziksel varlığımı giderek gerçekten bir yük olarak görmektedir.
Sayfa 85 - Payel Yayınları, 1. Baskı: Şubat 1973
Aynı ben yahu.. spinOzan
Tabulara karşı çıkan insanlar arasında en çekilmez kişi olmuştur. Organize dinlere kesin bir şekilde karşı çıkmış, bu fikri reddetmiştir. Buradan yola çıkarak dinle ilişkili siyasi kurumlara da karşı çıkmıştır.
Oturup dinlenmeli sonu olmayan bu yolda seninle, Bu bitmek bilmez şartlanılmış koşuşturmalar Ve bu anlamsız toplumsal tabulara inat! Bir gün belki hani olmaz da sen yine de iyi düsün; Aşabilirsek ömrümüzün sonbaharını Düşmeden kuruyup solan bir yaprak gibi dalından, Direnebilirsek yağmurlara, rüzgârlara ve egolarimiza, Çıkarız baharlara kirip kabuklarımızı yeniden!
Reklam
Belki de bütün sıkıntılarımızın kaynağı, yani insanlığın sıkıntılarının; belki de sahip olduğumuz tek hakikat olan ölüm gerçeğini reddetmek uğruna yaşamlarımızdaki bütün güzellikleri feda edecek ve kendimizi totemlere, tabulara, haçlara, kurbanlara, kilise çanlarına, camilere, ırklara, ordulara, bayraklara, uluslara hapsedecek olmamızdır. JAMES BALDWIN
...toplumsal tabulara rağmen fantezilerimizden utanmamak ve bunları partnerimle paylaşmaktan çekinmemek.
Belki de bütün sıkıntılarımızın kaynağı, yani insanlığın sıkıntılarının; belki de sahip olduğumuz tek hakikat olan ölüm gerçeğini reddetmek uğruna yaşamlarımızdaki bütün güzellikleri feda edecek ve kendimizi totemlere, tabulara, haçlara, kurbanlara, kilise çanlarına, camilere, ırklara, ordulara, bayraklara, uluslara hapsedecek olmamızdır. JAMES BALDWIN
Kadının adet görmesi, büyük ölçüde gizli tutulan bir durumdur ve bu gizlilik duygusunun ruhsal-top­lumsal etkisi kadının egosunu fazlasıyla etkiler. Adet görmeye ilişkin tabular hakkında geniş insanbilimsel bilgi vardır. İlkel dünyada, bu tabulara karşı gelen­leri, köyün dışındaki kulübelere hapsetmek yaygın bir uygulama biçimidir. Günümüz argosunda adet görmekten «baş belası» diye söz edilir. Kadınların adet zamanlarındaki rahatsızlıklarının kökende fiz­yolojik olmaktan çok ruhsal-bedensel, biyolojik olmak­tan çok kültürel olduğunu kanıtlayan belirtiler var­dır. Bunun bir dereceye kadar gebelik ve doğum için de geçerli olduğunu, son yıllardaki "ağrısız doğum" deneyleri kanıtlamaktadır. Ataerkil inançlar ve ko­şullar, kadındaki fiziksel benlik duygusunu öylesine zehirlemektedir ki, kadın fiziksel varlığını giderek ger­çekten bir yük olarak görmektedir.
Reklam
Guy de Maupassant, ben senim.
"... herhangi bir siyasal partiye bağlanmayı reddederim; bir dine, bir mezhebe, bir akıma da. Özel bir öğretinin savunucusu bir topluluğa üye olmayı, herhangi bir dogma, bir yetke, bir ilke karşısında boyun eğmeyi asla istemem - yalnızca, onları karalama hakkını hep elimde tutabilmek için. Bütün tanrılara, bütün tabulara savaş açmakta sonuna kadar özgür olmak isterim, biri çıkıp da bir zamanlar bir tanrıya tapındığımı, bir başkasının cephesinde savaştığımı söyleyememeli. Ayrıca bu bana dostlarım adıma savaşma hakkını da veriyor - dostlarım bayraklarını hangi dava uğruna açarlarsa açsınlar."
Can YayınlarıKitabı okudu
215 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.