#kitapyorumu || Bin Muhteşem Güneş
️10/10
Bu kitap hakkında ne yazsam, ne kadar övsem, ne kadar okuyun desem az. Uçurtma Avcısı'nda da aynı duygularla bitirmiştim kitabı. Öyle etkileyici bir kalemi var ki yazarın, bir bakıyorsunuz bitmiş kitap.
Yazar yine kendi ülkesi olan Afganistan'da geçen hayatları konu edinmiş. Meryem ve Leyla...
Konusuna çok değinmek istemiyorum Spoiler olmaması için ama yine Afganistan, Savaş, Taliban döngüsünde hayatlar...
Yazar şuan ABD' de yaşıyor ve doktorluk mesleğini sürdürüyor. Aslında Afganistan'daki o Talibanın ilk zamanlarında iltica etmişler. Babası devletin iyi bir makamında görev aldığından zorluk yaşamamışlar. Uzun yıllardır da ABD de yaşamasına karşın kalemi bundan hiç etkilenmemiş. Sanki savaşın ortasında kalan dul bir kadın o... inanılmaz gerçekten.
Mutlaka okumalısınız. Uçurtma Avcısı'nı okumadıysanız önce onu okuyun derim.
Khaled Hosseini 
Bin Muhteşem Güneş (Cep boy)
Uçurtma Avcısı
Afganistan'da her yıl düzenlenen uçurtma şenliğinden adını alan 'Uçurtma Avcısı', Hasan ve Emir'in dostluğunu anlatır. Emir, varlıklı bir babanın oğluyken, Hasan evin kahyasının oğlu olmasının yanı sıra ülkede azınlık hâlde yaşayan Hazara topluluğundandır.
Aynı evde büyüyüp birlikte yetişen dostluğa ihanet eden Emir yaşamı boyunca vicdan azabından kurtulamaz. Hasan ise ne olursa olsun sadakatle Emir'e bağlı kalan taraf olmuştur.Ülke Sovyet işgaline uğrayınca Emir babasıyla Amerika'ya yerleşmiştir.
Geçmişi geride bırakıp kendine yeni bir hayat kuran Emir bir gün geçmişte ki ihanetinin bedelini ödemek için bıraktığından da kötü hâlde olan Afganistan'a geri döner. Emir verdiği kararla geçmişe ait yeni şeyler öğrenir. Hasan'ın çocuğunu kurtarmak için çabalayan Emir Taliban'ın korkunç işkencelerine maruz kalır.
Sadakatin ve ihanetin iç içe geçtiği, bir taraftan da ülkelerinin yakın geçmişini gözler önüne seren bir solukta okunan duygu yüklü bir romandı.
Her şeye rağmen Hasan'ın Emir'e karşı sadakatini ve Emir'in çocukken yaptığı bir hatadan kurtulamamış ömrü boyunca vicdanıyla hesaplaşmasını unutmayacağım..
İyi okumalar dilerim
Uçurtma Avcısı
Dünya’nın acımasız gerçekleri..
Yıllar önce “Uçurtma Avcısı” okuduğumda etkisini uzun süre üzerimden atamamıştım, yazarın muhteşem eserlerinden biri olan “Bin Muhteşem Güneş’i” okumak istesem de üzülürüm diye hep erteledim. Okumaya başladığımdan beri elimden bırakamadım. Savaşın bıraktığı derin yaralar, yerine getirilemeyecek korkunç kayıplar.. Çaresizliği ve korkuyu dibine kadar yaşayıp yine de güçlü kalıp pes etmeyen insanlar.. Kızların çocuk yaşta 12-15 dedeleri yaşındaki adamlarla evlendirilmeleri.. Dünyanın iğrenç ve acımasız yüzünü bir kez daha yüzümüze çarpıyor yazar kitapta. Şu an günümüzde aynı yönetimin devam ediyor olması, kadınların halen gördükleri zulümler ve çaresizce sessiz kalmak zorunda olmaları kitabı daha da sürükleyici hale getiriyor. Kitabın sonuna kadar hep bir umutla gün yüzü görmelerini bekledim. Tüm dünyanın Taliban yönetimini bilmesine rağmen hiçbir şey yapamaması insanı kahrediyor. Kitabın her satırı ayrı yürek burkuyor, yazarın dili çok akıcı anlaşılır, okurken kendimi hep orada Meryem gibi Tarık gibi Leyla gibi hissettim. Kesinlikle okunmaya değer.. Kitap bitti ama hikaye hep aklımda kalacak. Umarım Afgan kadınlarına bin muhteşem güneşten biri
yeniden doğar..
Khaled Hosseini 
Bin Muhteşem Güneş