Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
352 syf.
9/10 puan verdi
·
47 günde okudu
"O tembel değil sadece yeteri kadar odaklanamamış!" 'Tembel' olarak nitelendirilen tüm çocuklar aslında bir tür 'çıktı' başarısızlığından yani tüm iyi niyet ve çabalarına rağmen üretkenliklerini engelleyen bir zihin sorunundan muzdariptir. Çocukları tembel, yaramaz gibi basit etiketlerle suçlamak yerine bu durumların altında yatan nöro-gelişimsel yapıları anlamak; onların öğrenme farklılıklarını anlamaya, konuşmaya ve bunları gidermeye yardımcı olur. Örneğin, ödevini yapamayan bir çocuğun başarısız olma sebebi 'tembel' olması değil; düşük zihinsel enerjisi, sosyal dikkat dağınıklığı ya da ödevi için gerekli bilgiyi hatırlamasını engelleyen zayıf hafızası olabilir. Tembellik Safsatası çocukların başarısız olmalarının altında yatan bilimsel nedenleri açıklıyor. Onların daha başarılı olması için ihtiyaç duydukları becerileri kazandırabilecek olan testleri, örnek vaka analizlerini ve kontrol listelerini bu kitapta bulacaksınız. (Tanıtım Bülteninden)
Tembellik Safsatası
Tembellik SafsatasıMel Levine · Sola Unitas · 20206 okunma
352 syf.
·
Puan vermedi
·
9 günde okudu
Konusu: Tanıtım bülteninden; Düş Kesiği, bir sabah uyandığında kendisini yazdığı romanın karakteri olarak bulan Gereksizyazar’ın hikâyesi. Düş Kesiği, anlam giriftse, biçimin de girift olacağından yola koyulan bir roman. Düş Kesiği, bazı şeyleri güzel yapan kusurlardan bahsederken, insanın en temel yanılgısının kendisi hakkında olduğunu savunan bir roman. İnceleme: Kitap, konusunda da denildiği gibi girift bir roman. Girift çözülemeyecek şekilde iç içe karışmış olan demek. Kitap girift kelimesinin tam olarak fiziksel karşılığı. Taban, Tavan ve Gök adlı üç bölümden oluşan kitabın başlıkları ve içeriği bile öyle ustaca yazılmış ki… Hatta bence kitaba ufak bir zaman yolculuğu havası da vermiş. Çok fazla kitap okudum ama böyle muhteşem çok az kitap okudum. Ne desem az kalacak, kitap üzerine konuşulacak çok şey var ama bunu bu yorumda yapmak istemiyorum. Düşüncelerimi, duygularımı kelimeye dökerken kitaba ve yazarımıza haksızlık edecekmişim gibi geliyor. Bu nedenle size sadece kitabı mutlaka okumanızı tavsiye ediyorum ve keyifli okumalar diliyorum.
Düş Kesiği
Düş KesiğiGüray Süngü · Ketebe Yayınları · 2020782 okunma
Reklam
160 syf.
·
Puan vermedi
Abartma Tozu / Şermin Yaşar Seslendiren : Serca Gidişoğlu Dinleme Süre: 2 saat 18 dk. Hepinize selamlar :) Şermin Yaşar hem küçükler için hem de hala çocukluğunu yaşamaya çalışan biz büyükler için şahane bir kitap yazmış. Ben bu kitabın ilk birkaç bölümünü
Storytel Türkiye
Storytel Türkiye
'de yeğenim ile birlikte dinledim. Sonra yarım kalmasına
Abartma Tozu
Abartma TozuŞermin Yaşar · Taze Kitap · 20195,7bin okunma
188 syf.
·
Puan vermedi
Shakespeare'in ölümsüz eserlerinin başında gelen "Hamlet" bütün dünyada ünlü tiradlarıyla bilinmektedir. Türkiye de bu başeseri gözden kaçırmamış, her dönem sahnelerine taşımıştır. Danımarka Prensi kimliğiyle sahnede görülen Hamlet, hırçın ve zeka gücüyle amcası ile annesinin ihanetlerini ortaya serer ve oyun boyunca direnen muhteşem bir karakter sergiler. Yüzyılları aşarak günümüze kadar gelen bu hikâye her çağda ayakta alkışlanmış ve hâlâ alkışlanmaktadır. Oyuncular değişse de Shakespeare'in tiradları kim bilir daha kaç asır alkışlanmayı sürdürecek. (Tanıtım Bülteninden)
Hamlet
HamletWilliam Shakespeare · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202045bin okunma
481 syf.
1/10 puan verdi
Her şey, 2001 yılının Şubat ayında soğuk bir gün, İstanbul Üniversitesi'nde halkla ilişkiler görevini yürüten Maya Duran'ın (36) ABD'den gelen Alman asıllı Profesör Maximilian Wagner'i (87) karşılamasıyla başlar. 1930'lu yıllarda İstanbul Üniversitesi'nde hocalık yapmış olan profesörün isteği üzerine, Maya bir gün onu Şile'ye götürür. Böylece, katları yavaş yavaş açılan dokunaklı bir aşk hikâyesine karışmakla kalmaz, dünya tarihine ve kendi ailesine ilişkin birtakım sırları da öğrenir. Serenad, 60 yıldır süren bir aşkı ele alırken, ister herkesin bildiği Yahudi Soykırımı olsun isterse çok az kimsenin bildiği Mavi Alay, bütün siyasi sorunlarda asıl harcananın, gürültüye gidenin hep insan olduğu gerçeğini de göz önüne seriyor. Okurunu sımsıkı kavrayan Serenad'da Zülfü Livaneli'nin romancılığının en temel niteliklerinden biri yine başrolde: İç içe geçmiş, kaynaşmış kişisel ve toplumsal tarihlerin kusursuz Dengesi. (Tanıtım Bülteninden)
Serenad
SerenadZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2020136,4bin okunma
155 syf.
1/10 puan verdi
20. yüzyılın önde gelen psikiyatrlarından Viktor Frankl, otuzun üzerinde yabancı dile çevrilen ve bütün dünyada 12 milyondan fazla satan İnsanın Anlam Arayışı'nda, kurucusu olduğu logoterapinin ilkelerini, İkinci Dünya Savaşı sırasında bir toplama kampındaki deneyimleri eşliğinde anlatmaktadır. Okurlar, Frankl'ın tasvir ettiği toplama kampının, dünyayı daha büyük bir hapishane olarak kavramamızı sağlayacak parlak bir metafora dönüştüğünü fark edecektir. Gasset, Heidegger ve Sartre'dan aşina olduğumuz düşünceler ışığında, varoluşun çetin koşullarında "anlam"ı keşfetmemize yardım edecek süreci anlatan Frankl, "İnsanı insan yapan nedir?" sorusuna da yanıt vermeye çalışıyor. "Gerçekten ihtiyaç duyulan şey, yaşama yönelik tutumumuzdaki temel bir değişmeydi. Yaşamdan ne beklediğimizin gerçekten önemli olmadığını, asıl önemli olan şeyin yaşamın bizden ne beklediği olduğunu öğrenmemiz ve dahası umutsuz insanlara öğretmemiz gerekiyordu. Yaşamın anlamı hakkında sorular sormayı bırakmamız, bunun yerine kendimizi yaşam tarafından her gün, her saat sorgulanan birileri olarak düşünmemiz gerekirdi. Yanıtımızın konuşma ya da meditasyondan değil, doğru eylemden ve doğru yaşam biçiminden oluşması gerekiyordu. Nihai anlamda yaşam, sorunlara doğru çözümler bulmak ve her birey için kesintisiz olarak koyduğu görevleri yerine getirme sorumluluğunu almak anlamına gelir." (Tanıtım Bülteninden)
İnsanın Anlam Arayışı
İnsanın Anlam ArayışıViktor E. Frankl · Okuyan Us Yayın · 202335,3bin okunma
Reklam
merak uyandıran bir kitap
Siz De Aşırı Seven Bir Kadın Mısınız? Sorunlu, Mesafeli, Karamsar Erkekleri Çekici Bulurken “İyi Adamlar'ın Sıkıcı Olduğunu Mu Düşünüyorsunuz? Onunla Birlikte Olmak Eziyet Gibi Geldiği Halde Onun Yokluğunda İçinizde Bir Boşluk Mu Hissediyorsunuz? Mutsuz Veya Sağlıksız Birini Mükemmel Bir Partnere Dönüştürme Fikri Size Çekici Ve Vazgeçilmez Mi Görünüyor? Peki, Sizi Aslında Çocukluğunuzda Geliştirdiğiniz Sağlıksız İlişki Kalıplarını Sürdürmeye Yönelten Nedir? Bir kadın aşırı sevdiğinde, bir erkeğe yönelik takıntı geliştirip bu takıntıyı aşk olarak tanımlar, bunun duygu ve davranışlarını kontrol etmesine izin verir, ruh ve beden sağlığı olumsuz etkilense de bundan kurtulamaz. Aşırı seven kadın aşkının derinliğini, çektiği ıstırabın derinliğiyle ölçer. TANITIM BÜLTENİNDEN... NOT : Aynı durum biz erkekler için de geçerlidir... Kitabın ismine takılmayın...
Aşırı Seven Kadınlar
Aşırı Seven Kadınlar
Robin Norwood
Robin Norwood
96 syf.
7/10 puan verdi
Tanıtım Bülteninden
Bir adam köpeğine son kez sarılırken heykele dönüşüyor. Bir kadın, kocasının uyurken tam da yerdeki baltanın üzerine düşüp ölmesine anlam veremiyor. Bir çocuk, doğar doğmaz onu terk eden ebeveyninden mektup bekleyerek her gün iki kez posta kutusunu kontrol ediyor. Bir başkası , çocukluğunun bir tren penceresinden kayboluşunu izliyor. Deliliğin, umutsuzluğun, yalnızlığın , yersiz yurtsuzluğun zehri, yaşamın her zerresini istila ediyor. Yazarın 1956'daki zorunlu göçünün ardından hayallerinden, çocukluğundan ilhamla yazdığı yirmi beş öyküden oluşan Önemi Yok tuhaf, rahatsız edici, absürd ve bir o kadar da dokunaklı bir kitap.
Önemi Yok
Önemi YokAgota Kristof · Can Yayınları · 2023529 okunma
256 syf.
8/10 puan verdi
·
14 günde okudu
"Akile Hanım Sokağı, 1950’lerin İstanbul yaşamının canlı, eğlenceli bir panoramasını çiziyor. Nermin ve Tarık, daha birkaç yıl önce evlenmiş, Ankara’da sakin bir evlilik sürmektedirler. Tarık bir yurtdışı görevi nedeniyle Roma’ya gidince Nermin de İstanbul’a, eniştesinin Beyazıd Âkile Hanım Sokağı’ndaki konağına gidip onu orada beklemeyi uygun bulur. Âkile Hanım’ın konağıyla komşu olan bu ev, içinde birbirinden ilginç sayısız hikâye barındırmaktadır. Çağdaş Türkiye’nin değişen yüzü; modern yaşamın getirdiği yeni ilişkiler, dünyada fırtınalar estiren ve Türkiye’ye yeni yeni giren Rock’n Roll, striptiz, kadınların özgürleşmesi, kuşak farkları, giyim kuşam; modernizmin iyi yanlarına övgü, kötü yanlarına eleştiri. Halide Edib’in bu keyifli romanı her yaştan okurun ilgisini bekliyor." tanıtım bülteninden alıntı, güzel bir kitap beğenerek okudum, tavsiye ederim.
Âkile Hanım Sokağı
Âkile Hanım SokağıHalide Edib Adıvar · Can Yayınları · 2010389 okunma
Bir Arzu Önerisi
“Özgünlük” ve “yeni”nin sürekli övüldüğü bir çağda, detaylarda ne kadar ayrışsak da, temelde birbirimize çok benziyoruz. Sadece birbirimize benzemekle kalmıyoruz; bizden önceki nesillerden de o kadar farklı değiliz. Teknolojinin ve modernitenin getirdiği tüm yeni imkânlara rağmen birçok alışkanlığımızdan vazgeçemiyoruz. Benzer durumlarda benzer
Reklam
·
Puan vermedi
Adorno "Kültür Endüstrisi" kavramını Nazizm sona ererken ortaya atar (1944). Yıllar sonra bu kavrama geri dönerek "Kültür Endüstrisine Genel Bir Bakış" makalesini yazar (1963). Bu arada "Kültür ve Yönetim" üzerine düşüncelerini de yayınlamıştır (1960). Bu kitapta derlenen yukarıdaki üç yazı, gerek kültür kuramı, gerekse kültürel hayatın dönüşümü konusundaki eleştirel çalışmaların vazgeçilmez kaynaklarını oluşturur. 19. yüzyılda, Endüstri Devrimi'nin akılcılığına karşıt bir anlamda tanımlanan sanatın nasıl giderek maddi üretim süreçlerine ve onları yöneten akla yenik düştüğünü anlatırlar. Endüstriyel mantığın ve bürokratik işletme disiplinlerinin denetimine giren modern sanatın özerkliğini ve eleştirelliğini yitirmesini incelerler. Adorno'nun düşüncelerinin ufkunda, kültür ve sanat yönetiminin zamanımızdaki baş döndürücü yükselişini izleriz. Adorno kültür endüstrisinin gidişatını da, yol açtığı tehdidi de açıkça görmüştür. En kötümser tahminlerinin zamanla gerçekleşmesi, kültür endüstrisi üzerine yazdıklarının, rahatsız edici de olsa, ne kadar çağdaş olduğunu gösterir. -J. M. Bernstein- (Tanıtım Bülteninden) Modern insan çağının en realist kişiliklerinden biri kuşkusuz Adorno'dur... İnsanı koyunlaştıran, sınıflandıran bütün saçma, insanı insanın düşmanı yapan bütün sınıflandırmalardan ayrı, insan, kültür, toplum ve yaşam unsurlarının irdelendiği tüm eserler genelde kendisine ait, sevgiler Adorno
Kültür Endüstrisi - Kültür Yönetimi
Kültür Endüstrisi - Kültür YönetimiTheodor W. Adorno · İletişim Yayınevi · 2021251 okunma
140 syf.
9/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
Zaman mıdır akıp giden yoksa insan mıdır zamanla akıp giden??? Aslında bakarsanız her ikiside zamanla ziyan oluyor.Zamanın kıymetini bilememekten ve zamanla yok olup gitmekten ötürü…Her neyse gece gece aniden gelen kitap perilerimden esinlenerek kapanışı güzel bir kitapla yapmak istedim.Kitabın tanıtım bülteninden almış olduğum alıntı tamamen kitabın konusu, içeriği, anafikriyle ilgili çıkarımda bulunmanız adınadır.Alıntıyı aşağıya bırakıyorum, gönül rahatlığıyla okuyabilirsiniz. TANITIM BÜLTENİNDEN” Hür yaşayın. El âlemin değil, kalbinizin ne dediği olsun önemli olan. İçinize sinmeyen hiçbir emre itaat etmeyin. Hoşunuza gitmeyen şeyleri yapmak zorunda hissetmeyin. Duygularınızı özgürce yaşayın. Kararsız kaldığınızda nasihatler alın ama yine son kararı veren siz olun kendinizle ilgili. Son noktayı siz koyun adımlarınızı atarken. Hakkınızdaki ön yargıları, dedikoduları kulak ardı edin sallayın gitsin. Şahsınıza karşı saygısızlık edene belki düzelir diye bir şans daha vermeyin. Hayatta değişmeyecek olan şeyler vardır. Geldiğiniz yaşa, kişiliğe sil baştan bir daha gelme şansı verilmeyecek, bu değerleri hiçe sayanlarla dostluk etmeyin. Ve sizi kırmaktan, incitmekten çekinmeyenlere bir an önce yol verin gitsin. Kimsenin kalabalığı olmayın kimseye de kalabalık ettirmeyin boş yere.Siz değerlisiniz arkadaşlar kendizi sevin, sevilin. Kayıp giden zamanı bir daha geri getiremezsiniz.Farkındalığınızı artırmak adına bu kitap tam da size göre diyebilirim.Keyifli okumalarınız olsun.
Sırdaş
SırdaşNurgül Eşmeli · Sokak Kitapları Yayınları · 20201 okunma
943 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.