"Dünyadaki yasam,
bir Tanrilar Okulu'dur.
Karisiklik, süphe, kargasa, kriz, kizginlik, umutsuzluk ve acı, tümü büyümek için yararlanilması gereken mükemmel firsatlardir."
Yoksul, hasta ve çok kötü durumda olan bir adam iyileştiği takdirde yüz öküz kurban keseceğine dair tannlara söz
vermiş. Tanrılar onu denemek istemişler ve anında iyileştirmişler. Adam kendine gelir gelmez verdiği sözü hatırlamış, ancak o kadar hayvanı olmadığından oturup hamurdan yüz öküz yoğurmuş ve sunağın önüne dizerek, "Yüce tanrılar, adağımı kabul edin," demiş. Bunun üzerine tanrılar da kendilerini kandırdığı gibi onu kandırmaya karar vermişler. Gece rüyasına girerek sahile gitmesini, orada bin drahmi bulacağını söylemişler. Sevincinden yataktan fırlayan adam, koşarak sahile inmiş, ancak orada bulunan korsanlar tarafından yakalanmış ve pazarda bin drahmi karşılığında köle olarak satılmış.
Artık insanların Gılgamış’ı, Enkidu’su, Hera’sı, Afrodit’i yok;
Onların yerine hip hop, futbol, müzik ve sinema tanrıçaları var.
Tanrılar ve tanrıçalar gibi onların aşk, evlenme, boşanma,
kavga, kıskançlık, cinayet maceralarını izliyorlar.
Herkese merhabalar.Bugün sizlerle biraz öneri yazısı yazmaya geldim.Bu mayıs ayına kadar okuduklarım var biraz da yeni gelenlere romantik kitap önerisi yapmak istiyorum.Eğer okumak istiyorsanız yabancı ve türk yazarlardan karışık olarak öneriler yazacağım.İyi okumalar dilerim.
1-Binnur Şafak Nigiz-Asi çakıltaşı serisi
2-Öznur Yıldırım-Yabancı
Düşlediğin her şey gerçekleşir.
Kendini tanımaya başlarsan, dünyanın neden bu halde olduğunu anlayacaksın...Sen artık dünyanın neden bu halde olduğunu biliyorsun! Çünkü onu sen böyle düşledin.