Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Herodot üç tür mumyalamayı anla­tır. Bunlardan birincisi, ikincisinin üç ka­tı pahalıydı; en ucuzu olan üçüncüsü kü­çük memurların keselerine de elverişliydi. Halktan olanların asla! Onlar ölü beden­lerinin geleceğini yalnızca iyi iklime emanet edebilirlerdi.
Reklam
Piramitler
Yalnız, ölümlülerin,ölçülerini yitiren güçlülerin Tanrı'ya eşkoşmaları yüzünden mi yapılmışlardı acaba?
Sayfa 109
Suç yalnızca birçoklarının anlayış kıtlığından da değil,tersine tek birinin herkesi yanlışa sürüklemesindedir.
Sayfa 84
Kral Darayavauş söyledi: Sen ey gelecek günlerde Benim kayaya oydurduğum bu yazıları, bu insan resimlerini gören! Yok etme, bozma onları. Soyun var kaldıkça Bozulmadan kalmalarına çalış.
Burada eski bir kent doğal bir ölümle yavaş yavaş çökerek ölmemişti. Burada can­lı kentlere ansızın bir büyücü değneği dokunmuş, zamanın, oluşun ve yok oluşun yasası yürürlüğünü yitirmişti.
Reklam
"Mısırlılarda, tıpkı bütün eski uluslarda olduğu gibi, bizim anladığımız anlamda belirli bir yıldan başlayan kesin bir süreç hesabı ve tam bir tarih düşüncesi yoktu. Yalnızca, kendisini gelmiş geçmiş bütün dönemlerin hepsinden üstün gören, geçen yüzyılın o sarsılmaz ilerleme inancı, bunu bir tarihsel gerilik saydı. İlk olarak Oswald Spengler bu 'eksikliği', salt karakteristik bir görüş başkalığı; eski ulusların yalnızca bizden 'başka' olan bir zaman anlayışı olarak gördü."
Ama her şeyin değeri görelidir. Mühendis toprağın derinliklerine ne için girerse tarihçi de geçmişe aynı nedenle dalar: Geleceği sağlamak için.
Daha beş bin yıl önce iyide ve kötüde etkisi olan öylesine çok şeyin hala da etkile­rini sürdürdüklerini görünce "binlerce yıl tek bir gün gibidir" diyebiliriz.
Mısırlılar eski ulusların yazmayı en çok sevenleri gi­bidirler. Edfu tapınağındaki yazıdan biri kopya etmek istenilse ve sabahtan akşama dek yazılsa, bu yirmi yılda tamamlanamaz.
Reklam
Uluslar yaşamışlar, ölmüşlerdi; kentler kurulmuş ve yeni­den yok olmuştu; kılıç ve yangın olanca azgınlıgını göstermişti. Bir uygarlık öte­kinin yerine geçmişti ve boyuna bir ölüler kentinin üzerine bir diriler kenti ku­rulmuştu.
317 syf.
·
Puan vermedi
Kurt Wilhelm Marek Alman gazetecidir. Yazar ününü "Tanrılar, Mezarlar ve Bilginler" adlı kitabı ile elde etmiştir. Benim okuduğum ikinci eseri "Tanrıların Vatanı Anadolu" daha çok Hititler ile ilgili bir araştırmadır. Sahaftan edinmiş olduğum için önceliği bu kitaba verdim. Tabi ki zevkle okudum. Oldukça akıcı bir üslup ile yazılmış, hiç sıkılmadan okuyabileceğiniz kitap özellikle Arkeoloji ve tarih meraklıları için cezbedici olacaktır.
Tanrıların Vatanı Anadolu
Tanrıların Vatanı AnadoluC. W. Ceram · Koza Yayınları · 197438 okunma
Yere batmış bir kent böylece yeniden bulunmuş oldu. Bir yerde bir tiyatro varsa, orada kuşkusuz kent de vardı.
Sayfa 16 - kentin adı, Herculaneum.Kitabı yarım bıraktı
Karşılarındaki altı yıl aradıkları Tut-enkh-Amun’un ta kendisiydi. Carter, “Böyle anları dil anlatamaz,” diyor.
143 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.