ATSIZ'DA DİL VE EDEBİYAT Dil: Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü mezunu olan ve bitirme tezini, Osmanlı döneminde sade Türkçe akımının öncülerinden Edirneli Nazmi'nin Dîvân-ı Türkî-i Basît'i üzerinde yapan Atsız'ın dil konusundan uzak kalmayacağı ve bu konuya sık sık temas edeceği açıktır. Onun, Türkçe konusundaki düşüncelerine
ATSIZ’IN HİKÂYELERİ: Hikâye, Atsız'ın sanatında en az yer bulan bölümdür. Ömrü boyunca sadece beş hikâye yazmıştır. Onların da dördünü 1931 yılında yayımlamıştır. 1941'de yazdığı beşinci hikâye ise Bozkurt dergisinin Temmuz 1941 tarihli 11. sayısında yayımlanmış, fakat bu sayıda dergi kapatılmıştır. Beşinci hikâye ancak 1966 yılında
Reklam
1936 yılında Berlin'de düzenlenen olimpiyatlarından sonra Ikinci Dünya Savaşı nedeniyle 1948 yılına kadar turnuva düzenlenemedi. Olimpiyat meşalesi, 12 yıllık aranın ardından Londra'da yandı. Ruhi Sarialp, atletizmde Türkiye'nin adını dünyaya duyurdu. Uç adım atlama yarışmalarına katılan Ruhi Sarıalp, 15.25 metrelik derecesiyle olimpiyat üçüncüsü olarak bronz madalya kazandı. Sarıalp bronz madalyanın öyküsünü şöyle anlatıyordu: "Sabah 6'da kalkarak Wembley Stadına gittik. Hocam Naili Moran'la kum havuzun yanındaydık, stadın boş olması heyecanımızı daha da artırmıştı. Yanımıza bir Ingiliz yaklaştı. Kendisini stat görevlilerinden Bay John olarak tanıttıktan sonra 'Ne o Türk, heyecanlı misin yoksa? diye sordu. Cevap vermeme fırsat vermeden'Beni dinle. Babamın dedesi, Kırım Savaşı sırasında Türklerle omuz omuza silah arkadaşlığı yapmış. Savaşa girecekleri sırada büyük dedem de çok heyecanlıymış. Bunu fark eden bir Türk askeri, cebinden çıkardığı küçük bir madeni parayı dedeme vererek, savaşa başlayacakları anda bu parayı dilinin altına koymasını söylemiş. 'Bu para hem senin heyecanını önleyecek hem de seni koruyacaktır' demiş. Dedem de askerin söylediğini yapmış ve salimen yurda dönmüş' diyerek büyük dedesinin anısını anlattıktan sonra, cebinden çıkardığı bir penilik meteliği bana uzattı ve parayı yarış sırasında dilimin altına koymamı istedi. Ben de öyle yaptım."
Sayfa 116 - Atlas Tarih DergisiKitabı okudu
İzmir İktisat Kongresi
İzmir iktisat Kongresi, 17 Şubat - 4 Mart 1923 tarihleri arasında toplandı. Kongre, Mustafa Kemal Paşa, iktisat Bakanı Mahmut Esat Bey (Bozkurt) ve Kongre Başkanı Kâzım Paşa'nın (Karabekir) konuşmalarıyla açıldı. Esat Bey konuşmasında yeni devletin iktisat siyasetinin ana hatlarını şöyle anlattı: "Yeni Türkiye muhtelit (karma) bir iktisat sistemi takip etmelidir. iktisadi teşebbüs, kısmen devlet ve kısmen teşebbüs-i şahsi tarafından üstlenilmelidir." 1135 delegenin katıldığı kongre 12 maddelik Misak-i iktisadi esaslarını oy birliğiyle kabul etti. Tüccarlar, sanayiciler, çiftçiler ve işçilerin önerileri karar haline getirildi. Bunlar arasında aşar vergisinin kaldırılması, sanayinin teşvik edilmesi, çalışma süresinin günlük sekiz saate indirilmesi gibi hususlar yer alıyordu.
Sayfa 18 - Atlas Tarih DergisiKitabı okudu
Parlamento tarihimiz, 23 Aralık 1876 tarihli Kanun-i Esasi ile kurulan Meclis-i Mebusan'la başlamıştır. Birinci ve İkinci Mesrutiyet dönemlerinde görev yapan bu meclis, son toplantısını 12 Ocak 1920'de yaptı; işgal döneminde, 11 Nisan 1920'de kapatıldı. Anadolu'da kurtuluş mücadelesini yürütecek Büyük Millet Meclisi, 23 Nisan 1920'de Ankara'da kuruldu. Türkiye Büyük Millet Meclisi, cumhuriyetimizin ve demokrasimizin temel dayanağıdır.
Sayfa 11 - Atlas Tarih DergisiKitabı okudu
İstiklal Marşı, Kurtuluş Savaşı yıllarında, 12 Mart 1921'de Meclis tarafından milli marş olarak kabul edildi. Marşın güftesi Mehmet Akif Bey (Ersoy) tarafından yazıldı. Şiirin bestelenmesi için açılan yarışmanın sonucu 1924 yılına kadar açıklanmadı. Maarif Vekaleti'nde toplanan kurul, Ali Rıfat Bey'in (Cağatay) bestesini birinci olarak açıkladı. İstiklal Marşı, 1930 yılına kadar bu besteyle söylendi. Ancak 1930'da alınan kararla bu bestenin yerini bugün de kullanılan Osman Zeki Bey'in (Üngör) bestesi aldı.
Sayfa 10 - Atlas Tarih DergisiKitabı okudu
Reklam
58 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.