Tarih, tekerrür etmesin!
31 Mart, Derviş Vahdeti:
"Yürüyün Müslümanlar şeriat elden gidiyor." dedi
Şeriat değil, Abdülhamid gitti.
1952, Ticaniler; Büstleri kırmaya başladı,
5816 sayılı kanun çıktı.
1997 Aczmendiler yürüdü,
Erbakan gitti.
Kuytul, Adana, Selefiler, Diyarbakır...
Tarih, "Aptallar" için tekrar ediyor.
Sermet Muhtar Alus - Onikiler
Bir podcast kanalında ismi geçince haberim olmuştu bu kitaptan, Amazon'da güzel indirim olunca da almıştım.
Kitap roman olarak sunulsa da aslında yaşanmışlıkları hikayeye aktarılmış şekli, kurgudan ziyade gerçek, eğlendirmekten ziyade hatıraları dile getirmek amacındadır. Ahmet Mithat Efendi'nin ve Samiha Ayverdi'nin okuyucuyu bilgilendirici üslubunu bilenler bu kitaptan sıkılmazlar, ancak keyif için roman okuyanların okumak isteyeceği bir roman değil.
Arap Abdullah isimli Onikiler isimli kabadayı grubunun liderinin kısa bir zaman dilimi içinde yaşadıklarını anlatır Sermet Muhtar Alus. Ancak bu kısa anlatı da dönemin gerçeklerini dile getirir. Osmanlı tarih sahnesinden silindiyse boşuna silinmemiş dedirtir okuyucuya. Sefahat alemleri, rüşvet, yolsuzluk, dini kullanma, işret meclisleri, göreve layık olmayan kişilerin makamları zaptetmeleri. Okuyucusuna ders verir bir nevi, tarih tekerrür etmesin diye düşündürür.
Tarih konulu kitap sevenlere öneririm.
OnikilerSermet Muhtar Alus · Kırmızı Kedi Yayınevi · 202027 okunma
Kitabı okurken gözyaşlarını tutamıyor insan. Savaşın ve işkencenin verdiği korkunç manzara insanın iliklerine kadar işliyor maalesef. Savaşın içeriği ayrıntılarıyla anlatılmış. 8.300 Müslüman'ın katledilişi. Dile kolay 8.300.. Tarihsel açıdan da öğretici bir kitap. Geçmişin soğuk ve korkunç izlerini barındırıyor. Tarih her zaman böyle tekerrür etmiştir. Tarihin tozlu sayfalarında hep böyle sahneler görülmüştür. Farklı zaman veya faklı ülkelerde. Ama sonuç aynı maalesef. Ders alınmalı efendim, birliğimize karşıt görüşlere karşı önlem alınmalı. Ki tarih yine tekerrür etmesin..
"Tarih tekerrür etmesin diye,
Kulaktan kulağa paylaşılsın hikayeler,
Babadan oğula, anneden kıza,
Çünkü tek bir nesil içinde,
Sonsuza dek unutulur tarih ve gerçekler."
Bize ne yaptığımızı sordukları zaman onlara, hatırladığımızı söyleyebilirsiniz. İşte uzun vadede kazançlı olacağımız nokta burası. Bir gün, o kadar çok şey hatırlayacağız ki, tarihin en büyük buharlı kazı makinesini yaparak bütün zamanların en büyük mezarını kazıp "savaş"ı içine ittikten sonra üstünü örteceğiz. Gelin artık, öncelikle bir ayna fabrikası kurmaya ve gelecek yıl boyunca sadece ayna imal ederek onlara uzun uzun bakmaya gidiyoruz...
"Tarih tekerrür etmesin diye,
Kulaktan kulağa paylaşılsın hikayeler,
Babadan oğula, anneden kıza,
Çünkü tek bir nesil içinde,
Sonsuza dek unutulur tarih ve gerçekler."
1941 ve 1945 yılları arasında Auschwitz Toplama kampında öldürülen dört milyona yakın insan nedeniyle yapılan mahkemelerin tutanaklarına dayanarak yazılmış.
Peter Weiss kısa ve öz biçimde her türlü cinayeti aktarmış.
Hakkında hiçbirşey okumadan bodoslama kitaba başladım sonra dayanamayıp ara verdim. Soğukkanlılıkla işlenen cinayetlerin bu kadarını kalbim kaldıramadı. İnsan olduğumdan utandım. Hayır hayır içerik Hakkında daha fazla bir kelime bile söyleyemem. Okuyun ki tarih tekerrür etmesin.
"Tarih tekerrür etmesin diye,
Kulaktan kulağa paylaşılsın hikâyeler,
Babadan oğula,anneden kıza,
Çünkü tek bir nesil içinde,
Sonsuza dek unutulur tarih ve gerçekler.
-Jezelia Şarkısı"