Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Tarihi romanlar bilgiye ulaşmanın bugün ki kadar kolay olmadığı dönemlerde genellikle olay gerçekleştikten en az elli yıl sonra yazılabiliyordu. Örnek olarak Savaş ve Barış’ı düşünün; Tolstoy 1815’te olan olayları 1870’te yazıya dökebilmişti. Şu anda ise bizim gibi coğrafyalarda neredeyse ayda bir tarihi roman yazılabilecek noktaya geldik.
Faik Baysal
Muharrem Dayanç
Muharrem Dayanç
: "Türk edebiyatında en çok ilgimi çeken bahislerden biri “yazarlar ve anneleri”dir. Konu bu kadar genel değil elbette bahsi biraz daha daraltarak söylemek gerekirse “küçük (hatta çocuk) yaşta annesini kaybeden yazarlar”dır. Başlangıçta Tevfik Fikret (12), Ahmet Hâşim (7), Yahya Kemal (13), Ahmet Hamdi Tanpınar (14), Ziya Osman Saba
Reklam
Yalancı şahidimdir ay benim Her gece denize vurur yakamoz Ben aşkı senle yaşayamazsam Varsın olmasın Şarkıcı adı: Rafet El Roman Şarkı adı: Yalancı Şahidim Kanal: Netd Müzik YouTube Tarih: 13 yıl önce Şarkı çıkış tarihi: 20 yıl önce İzlenme: 21 Mn Besteciler: Ender Gündüzlü / Can Sanibelli / Rafet Yasdut
"bir romanın kişilikleri kapatılmış varlıklar, tutsaklardır. onların tarihi hiçbir zaman bitmemiştir, hala sürer ama ilerlemez. bir roman, varlıkları, özgürlüklerine rağmen, bir kader içine kapatır. yaşam, romancıyı sanki bir kitaptan fırlamış gibi göründüğü zaman kışkırtır. sanki bir olgular kümesinin tamamı hareketsizleşmiş ve bir seri oluşturmuş gibi, ne olduğu bilinmeyen tamamlanmamış bir şey belirir yaşamda. bu olgular iki belirlenmiş an arasında betimlenirler. varoluş bu zaman aralığını, sanki bir tüneli kat eder gibi kat etmiştir. anlatılan olaylar bir durum oluştururlar ve plastik bir ideale benzerler. tarihin plastikliği: işte bu mittir. sanatçının seçimi dediğimiz şey, bir ritminin içinde sabitlenmiş olguların ve özelliklerin doğal bir biçimde elenmesi ve zamanı imgeye dönüştürmesidir." sonsuza tanıklık, emmanuel levinas
Türk Edebiyatının En İyi 100 Romanı
Dün akşam Nahid Sırrı Örik'in Sultan Hamid Düşerken isimli kitabını okumaya başladım. Bu vesileyle size bir listeden bahsetmek istiyorum. Mutlaka bilenler vardır fakat bilmeyenler için de faydalı olabilir. 2017 yılında akademisyenler, yazarlar ve edebiyatçılardan oluşan bir ekiple Türk edebiyatının en iyi 100 romanı belirlenmiş. Biliyorum bu
Tarihî roman önerisi
Sevgili okurlar önerebileceğiniz tarihi roman (şu kitap kesin okunmalı dediğiniz) var mı? Hediye olarak düşünüyorum 🤝💚
Reklam
Hem Gerçek Hem Mükemmel
Ne anlatsa coşkuyla anlatır, ne anlatsa dinletirdi. Bir gün füzeler hakkında konuşurken, ertesi gün pirinç tarlasına dökülen pirinçlerle beslenecek kazlar projesinden bahsederdi. Bunu denemek için ilk etapta aldığı 400 kazı gösterdiği bile olmuştur. Daha fazla, her konuda sohbet etmek mümkün olur muydu acaba? Hem siyasi tarafta hem de sosyal hayatta anlatılacak ne çok şey kaldı. Yazsam yazmaya doyamam ama bunca yıldır yazan birisi olarak bilirim ki okuyucu da bundan fazlasını istemez artık. Şimdi yine bir yol ayırımında. Kaybederse İYİ Parti kaybedecek. Kaybederse ülke kaybedecek. Bu defa sadece Sinem ve yeğenlerim değil, önemli ortamlarda bile telefonunda izlediği tarlalara gübre atarken arayıp Trakya ağzı ile şakalaştığı roman çalışanları, çok ihmal ettiği Ergenekon ve Balyoz davalarındaki avukatlık işlerini yürüttüğü bürosundaki genç arkadaşları, sevgiyle sarıldığı atı, Toroman adlı motoru, bir de ben kazanacağız. Memleket mi ben mi ona da siz karar verin artık. 📰: cuneytozturk09.blogspot.com/2024/04/hem-ger...
"Eckstein Türkiye'ye gelirken bir fotoğraf makinesi edinmiş, gezdiği her yeni yerin fotoğrafını çekiyormuş. Anadolu'yu dola­ şırken çektiği fotoğrafları, sonradan Ankara'da sergilemiş. Sergi­lenen fotoğrafların arasında, Ankara bağlarında üzüm toplayan bir köylü kızın salkımlar arasındaki resmi çok beğenilmiş. Bu resmi Eckstein'dan izin alarak yeni basılacak olan kağıt paraların bir yüzünde kullanmışlar. Ama kızın ailesinden izin almayı akıl edemedikleri için, Eckstein'ın başına büyük dert açılmış. Kızın abisi, kardeşimin resmini ne hakla çekersin, ele güne rezil olduk diye Doktor'un karşısına dikilmiş."
Kanadı Kırık Kuşlar
Kanadı Kırık Kuşlar
Ayşe Kulin
Ayşe Kulin
#AlbertEckstein
Benim bayramda bitirdiğim , sizin de tanışmanızı istediğim “Sular Üstünde Gökler Altında”yı okuyalım mı ? ⭐️ Güzel miydi , evet. Keyifli miydi, evet. Okunur mu, tabi ki evet🍀 Sular Üstünde Gökler Altında’da uzak uzak dünyalara keşfe giden Kalender’in hikayesini okuduk. 15. yy’ın dünyasında Kristof Kolomb ile yolu keşisen Kalender bir aşk hikayesinden kaçıp babasına kendisini affettirme ve hatta ispatlama derdiyle denizlerin hikayesine atıyor kendini. Amerika’yı ve altını keşif yolunda gördükleri Kalender’i kaçtığı ruhsal kavgaların daha büyüğüyle yüz yüze getiriyor. İnsanın hırsı ve kötülüğüyle… Ve böylece Kalender Amerika’yı keşfe çıktığı bu yolda aslında kendini keşfediyor. ⭐️ Kitap Kalender’in İstanbul dönemi ve beraberinde iki farklı seferin anlatıldığı toplam üç farklı bölümle devam ediyor diyebiliriz. Yazarın dilinin ve kurgunun mükemmelliğine bakarsak daha başka bir son beklerdim diyebilirim. Sayfalarca devam eder dediğim bir noktada bitti hikaye ve açıkçası ne olduğunu , nasıl olduğunu anlayamadım. 🦋Özetle arkadaşlar yazarın kalemi harika. Tarihi ve kurguyu bir arada ele alış şekli harika. Sadece aceleye getirilmiş sonunu pek sevemedim. Buna rağmen yazarın dilinin ve hayal dünyasının hatrına kendisini okumaya devam edeceğim💚
Sular Üstünde Gökler Altında
Sular Üstünde Gökler Altında
Din Eleştirisi tabanlı tarihi Roman
Arkadaşlar güzel bir Roman yazmaktayım. Çok güzel ilerliyor. Eski eserlerimde olan acemilikleri bir kenara koymuş gibiyim. Umarım bu eserle sizlere küçük dokunuşlarda bulunabilirim. Dinleri temel alan ve din nedeniyle bunalmış bir toplumun yaşadıklarını anlatan Mevt ve Haye isimli eserim yakında buralarda…
Reklam
Atatürk'ü Gerçek Tarihçi ve Yazarlardan Okuyun!
Sürekli "gerçek tarih bu değil" diye ortalıkta gezenlerin "gerçek"lerini bilemiyorum; ama "hakikat"leri yazan ve konuşan tarihçilerin, tarih kitaplarının peşinden gitmeye devam ediyorum. Daha önce "Atatürk'ün sevdiği kitaplar"la ilgili paylaşmış olduğum iletimi okuyan ve hâlâ okumaya devam eden herkese
EDEBİYAT ÖĞRETMENLERİ VE BİLİMCİLERİNE.
TÜRK EDEBİYATINDA DİL VE MİLLİ EDEBİYATIN SEYRİ Geçmişten günümüze edebiyatımızın seyrine kısaca göz atalım. 1299’da Osmanlı’nın kurulmasından bir süre sonra Divan edebiyatı başlamıştır. Bu edebiyatın zemini Arap, Fars ve Acem dilleri ve edebiyatları üzerine teşekkül ettirilmiştir. Edebiyat sahası, ecnebi ülkelerin milli değerlerini kullanarak
886 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.