“Senin bir dövmen var,” dedim. “Senin üstünde. Senin teninde. Benim ismim.”
EpsilonKitabı okudu
Acaba o da benim merak ettiğim şeyi merak ediyor muydu: Asla asla ne demek?
EpsilonKitabı okudu
“Asla asla Charlie.”
'Asla asla'
“Seni çok seviyorum Charlie.”
EpsilonKitabı okudu
Tuhaf olduğunu biliyorum ama zaten sen de bende bunu seviyorsun. Seni çok sevmemi seviyorsun. Çünkü evet seni çok seviyorum. Sevilmeyi hak eden herkesten daha çok. Ama buna engel olamıyorum. Sen normal aşkı zorlaştırıyorsun. Beni psikopat bir aşığa çeviriyorsun.
Sayfa 44 - epsilon yayınları - beni deli ediyorsun t
Onu sevmiştim. Hatta benimle birlikte olmasını bile sevmiştim diyebilirim. Sıkıcı bir ağrı göğsümü yokladı. Onun el yazısına bakarken göğsümü ovalıyordum. Bu durum çok tanıdık gelmişti.
Bu hüzün. Hüzünlü olmanın nasıl olduğunu hatırlıyorum.
Sayfa 43 - epsilon yayınları
Who am I?
It seems so natural to think thoughts that contain the word I.
But each of my thoughts are hollow and weightless, because the word “I” is attached to no one. No name, no face. I am… nothing.
Sayfa 10
"Bana bir yalan söyle, Isaac."
Parmakları omzumda dolanıyordu.
"Seni sevmiyorum."
Yüzümü görmüyordu ama acıyla kıvranıyordu: kirpiklerim, dudaklarım, alnımdaki çizgiler bile.
"Bana bir gerçek söyle, Senna."
"Nasıl yapacağımı bilmiyorum," dedim.
"O zaman bir yalan söyle."
"Seni sevmiyorum," dedim. Tüm bunların ağırlığının altında batıyordum.
Isaac kıpırdandı ve daha sonra üzerime doğru geldi. Dirsekleri başımın iki yanında duruyordu.
"Gerçekler akıl içindir," dedi. "Yalanlar ise kalp için. O yüzden, bence yalanlara devam edelim."
Yalan söylediğim adamı öptüm. O da tüm gerçekleriyle beni öptü. Serbest kılınmıştım.
Sayfa 278 - tam olarak isaac ve senna'ya ne zaman düşmüştüm: işte tam burada.
"Kim bilir kaç hayal toz içinde kalmıştı bu çöp çukurunda?"
Yetişkinler, bizim duygularımızın onlarınki kadar büyük ve önemli olmadığını, ne istediğimizi bilmek için çok genç olduğumuzu iddia etmeyi seviyorlar. Ama bence bizim isteklerimiz de onlarınkilere benziyor. Biz de bize inanan birini bulmak istiyoruz. Yanımızda olacak ve daha az yalnız hissetmemizi sağlayacak birini.
Sayfa 131 - epsilon yayınları
"Sanat, bir yaradan akan kandır. Kabuk bağlamasına izin veremezsin; Bırak kanamaya devam etsin . Onunla resimler çizebilecek kadar çok kan biriken kadar bırak kanamaya devam etsin."
Sayfa 290
Bir defasında yer, zaman ve durumlar ne olursa olsun tanışmaları kaderlerinde olan insanların arasında görünmez bir bağ olduğunu okumuştum. Bağ esneyebilir ya da dolaşabilir ama asla kopmazdı.
Sayfa 295
Ben acılarla yüzleşmeyi, onu hissetmeyi seçiyorum, böylesi bana daha gerçek geliyor. Ne ikiyüzlüyüm; hayatım boyunca mutluluk hikayeleri anlatan kitaplar okudum ama mutluluğu yaşamağı reddediyorum
O sene değiştim ve kimse fark etmedi.
Sayfa 117 - Aspendos Yayınları, On İkinci Bölüm, -bu da kendime
"Baş belası birine benziyorsun," diye sırıttı. "Ben gençken annem kızıllara asla güvenme derdi hep."
"Bunu söylemesinin sadece iki sebebi olabilir."
"Neymiş o sebepler?"
"Ya baban bir kızılla yattı ya da annen bir kızıl."
Sayfa 40 - Aspendos Yayınları, Dördüncü Bölüm - Leah tam bir kaplan varya offf korkuyorum
Bir şeyler yolunda ilerlemeyip, size ona ihtiyacınız olduğunu fark ettirmediği sürece gerçeği aramazdınız.
Sayfa 92 - Aspendos Yayınları