Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.7
Amak-ı Hayal
Masal gibi okuduğum ama bir filozof gibi derin düşüncelere daldığım bir kitapla paylaşımdayım. İyi eğitim almış olan Raci karakterinin hayata dair sorularının cevabını araması konu ediliyor. Bir mezarlıkta tanıştığı bilgin ile hayallerin derinlikleri yoluyla verilen mesajları içeren tasavvuf edebiyatının önemli eserlerinden biri. Her hayalde karşınıza kimin çıkacağını bilemediğiniz gibi, size ne anlatacağını da tahmin edemiyorsunuz. Çok farklı kavramları barındıran hikayeler okuyorsunuz. Yazar, Filibeli ve babası Şehbender yani konsolos olduğu için de Şehbenderzâde olarakta bilinen Türk Mutasavvıf ve düşünür. Bu kitabı 1910 yılında kaleme almış ve ben okurken aktarılan bilgilerden, gözlemlerden çok şey öğrendim.
“İnsanın doğru olarak yapabildiği tek şey, bir şey bilmediğini itiraf etmesi ve bu itirafı onaylamadıdır.”
Hiçbir şey bilmiyorum... Keyifli okumalar
Bazı kitaplar vardır kesin olarak söyleyebiliriz ki kitaba başladığınız ilk anla kitabı bitirdiğiniz anda aynı kişi değilizdir.. Körlük tam anlamıyla bunu hissettiğim bir kitap oldu benim için. Körlük metaforu üzerinden insanlar olarak yaşadığımız sistemleri, ilkel hallerimizi, sahip olabileceğimiz en değerli şeylerden biri olan gözlerini kaybeden bir insanlığı,insanoğlunun en karanlık yönlerini gozler onune seren bir saheser. Bu kitabı dünyaca pandemi yasadığımız bir durumda okuduğumda cok çok daha fazla etkilendim.. Bazı sahnelerde dünya olarak pandemiyi ilk karşılaştığımız zamanlarda verdiğimiz tepkiler gözlerimde canlandı.. Jose Saramago bu tepkileri o kadar gerçekçi anlatmış ki. Benim icin hem kavramları , hem hayatı,yasam tarzlarımızı sorgulatan bir kitap oldu. Bununla birlikte kitapta tüm insanlığın aslında gördüğü halde görmeyen körlerden oluştuğu eleştirisi her sayfada zihinlerimize düşüyor.. Pandeminin de etkisiyle son sayfalara geldiğimde gözyaşlarına boğuldum ve kitabı tüm gerçekçiliğiyle insanı anlatan bu dünyadan "gördüğü halde göremeyen sistemlerimize " dönmek hiç istemedim. Ayrıca kitap bana Yunus Emre'nin de hep bahsettiği gibi tasavvufdaki "görmek" ile "bakmak" kavramlarının anlamlarını düşündürdü. Görmek kavramı tasavvuf kültürümüzde farkına varmak ve gafletten uyanmak anlamlarıyla kullanılır. Kitap da sadece bakan ama görmeyen yaşamlarımızı sorgulatıyor bence körlük metaforuyla. Çok etkilendiğim ve hafızama kazanan bir kitap oldu Körlük.
Deneme tarzında yazılmış muazzam bi kitap. Bi kişisel gelişim kitabı denilemez belki ama insanı kendine ve Allah’a yakınlaştıran, hayata bambaşka bir pencereden bakmayı sağlayan, en bilindik kavramları farklı bir boyutta yorumlamayı öğreten, farkındalık oluşturan bir kitap.. Tam bir inziva kitabı diyebilirim.
Sözcüklerin ahengi ve dilinin akıcılığıyla okurken mest oldum. Hani yazarla karşılıklı oturup konuşuyor gibi hissetmekten de öte, yazarın dizinin dibinde oturup ağzından çıkacak her kelimeyi ruhuma, kalbime işler gibi okudum.
Mustafa Ulusoy aynı zamanda bir psikiyatrist. Kitabı okurken zaten bunu anlıyorsunuz ama öyle mesleki terimlerle sıkmıyor. Edebi bi üslupla ve aynı zamanda tasavvuf edebiyatı okur gibi hissettiriyor. Muhteşem bi haz aldım okurken. Şiddetle tavsiye edebilirim.
Üniversitelerde Türk Dili ve Edebiyatı bölümleri için; Eski Türk Edebiyatı dersi (Tasavvuf Edebiyatı) vb. konularda yardımcı bir kaynak olduğunu düşünüyorum. Tasavvuf ve "vahdet-i vücûd" kavramları ezberlemeden basit ve sade bir dille öğrenilebilir. :)
367 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Ana Hatlarıyla Tasavvuf ve Tarikatler kitabı uzun soluklu okunabilecek bir kitap. Her bölümü ayrıca özümsenerek okunmalı ki nitelikli bir kitaptan heybemize çokça bilgi doldurup bunu değerlendirebilelim.
Eğer Tasavvufa dair teferruatlı bilgi sahibi olmak için bir kitap arayışı içerisindeyseniz okunmanızı tavsiye ederim. Yazarın üslubu hayli anlaşılır. Bölümlerin tanzimi ve hemen hemen her başlıkta verilen kıymetli örnekler ile kitap istifadesi bol bir şekilde hazırlanmış. Kitap beş bölümden oluşuyor.
1. Tasavvuf Hakkında Genel Bilgiler
Bu bölümde tasavvuf geniş bir çerçeveyle alınmış. Bu bölümde yer alan 'Tasavvufun Diğer İlimlerle Münasebeti' başlığı altındaki tespitler ilgi çekiciydi. Özellikle 'Tasavvuf ve Güzel Sanatlar' kısmı beni cezbeden bölümlerin başında geliyor.
2. Tasavvuf Tarihi
Tasavvufun tüm dönemleri akademik nitelik taşıyan bir üslupla ele alınmış.
3. Tasavvuf Kavramları
Tahalluk ve Tahakkuk kavramları olmak üzere iki başlıkta tasavvuf kitaplarında yer alan ve tasavvuf yolunda mutlaka öğrenilip kullanılan her kavram ayrıntılı şekilde açıklanmış bununla birlikte mutasavvıfların beyitlerinden, sözlerinden örneklerle pekiştirilmiş. Hayli istifsde ettiğim bir bölüm oldu. Yazarından Allah razi olsun.
4. Tasavvuf Kurumları
Birinci başlıkta tarikatlerin açıklandığı ikinci başlıkta da tekkeler ve zaviyelerle ilgili bilgi verilen bir bölümdü.
5. Tasavvufi Meseleler
Günümüzde sık sık karşımıza çıkan üzerine, tartışmalar yapılan hususları gayet anlaşılır ve akılda soru işareti bırakmayacak şekilde ele alınan bölüm idi.
871 syf.
·
Puan vermedi
Risale-i Nur külliyatını okumaya ve anlamaya çalışırken karşılaştığım bazı tanıtıcı notları derledim.
Önsöz
Risale-i Nur, müşterileri aramaz; müşteriler onu aramalı, yalvarmalı.1
Kıymettar, kusursuz bir malın dükkâncısı müşterilere yalvarmaya muhtaç değil. Müşterinin aklı varsa yalvarsın.2
Müşteri olmak; Kur’an’ı anlamak istiyor muyuz?
Tasavvuf konulu, çokça felsefi ögeler barındıran müthiş bir başyapıt.
Raci isimli bir genci konu edinen kitap Raci'nin Aynalı Baba isimli dervişle tanışmasıyla başlar. Raci Aynalı Baba ile tanışana dek aklında fırtınalar kopan biridir. İnancından şüphe etmekte, kavramları birbirine karıştırmakta ve çokça bocalamaktadır. Kısacası bir uçurumun
Selam millet ben geldim. öncelikle başak sayanın kalemine hastayım . Kendisini aşırı derecede seviyorum . Nigahdar uzun zamandır elimdeydi, ama kalınlığı gözümü korkuttuğu için bekliyordu . Bir gün okumaya başladım ve baktım ki 2 günde bitmiş . Kitap beni bırakma diye yalvarıyordu , yorgun düşen gözlerime inat okuyup bitirdim. Kitap polisiye bir kitap ama tam olarak polisiye demek de doğru olmaz , içerisinde aşk, tasavvuf , psikoloji bır çok konu vardı . Hepsi bir bütündü aslında, kitabı bu denli kurgulamak oldukça zor olsada ,yazarimiz gayet başarılı olmuş. Öncelikle konusuna girmeden önce NİGAHDAR " Koruyan, muhafaza eden, muhafız " demektir . Diyeceksiniz ki ne alaka ... Hallac’ı Mansur’ u duydunuz mu inanın bende bilmiyordum bu kitap sayesinde kendisiyle tanıştım . Kitabı okurken bilgisayar başımda bir yandanda araştırma yaptım . Çünkü
Hallac’ı Mansur Ms yaşamıştır ve kendisinin günümüze gelmeyen kayıp risaleleri ekseninde tarihin derinliklerine sürükleyerek, tasavvuf , din , Tanrı kavramları ile atom fiziği ve kuantum evreninin iç içe geçtiği heyecan dozu yuksek bir dünyaya götürüyor.. Maddenin içi dolu gözüktüğü kadar boştur... Atomun büyük kısmı boşluktur.
