(22 Mayıs - 21 Haziran) Bir İkizler Erkeği, ayaklarınızı yerden havalandırıp gökyüzünün bulutları arasında dolaştırabilir. Kendinizi, dünyayı ve her şeyi bir anda unutabilirsiniz. Fakat, bu anın ne kadar süreceğini ne siz bilebilirsiniz, ne de karşınızdaki İkizler Erkeği… Zaten size böyle bir güvence de vermiş değildir. Ayrıca da kendisinden
Mutlaka okuduğunuz bir kitabın filmini izlemişsinizdir. Peki neler hissettiniz? Film sizi tatmin etti mi? Ben geçenlerde Melekler ve Şeytanlar filmini izledim tabi öncesinde kitabı da okumuştum. Sonunu bildiğimden midir nedir film bana çok bayağı, sıkıcı geldi. Halbuki kitabı o kadar heyecanla okumuştum ki... Sanırım genelde böyle oluyor, filmler kitapları tutmuyor. Kitap okurken uzun uzun anlatılan tasvirler yavaş yavaş zihninizde, hayalinizde oluşurken filmde bir saniyede geçiveriyor ve o sahnenin tüm büyüsü kaçıyor. Bide çiğ çiğ derler ya bunun filmi var neden okuyorsun diye, bilmiyorlar tabi kitap okumanın daha keyifli olduğunu. İnsan kolaya kaçmayı sever zaten günlerce okumaktansa bir iki saatte izlemeyi. Yani film, dizi izlemeye karşı olduğumu zannetmeyin. Güzel film izlemeyi çok severim. Bir ara imdb top 250 listesini almış sırayla izlediklerimi işaretliyordum. Acaba problem önce okuyup sonra izlemek mi? Siz ne dersiniz?
Reklam
Hayat insana belli misyonlar yüklüyor ve sen hayatın boyunca aynı şeyleri yaşıyorsun. Bu bazen hep yanlış anlaşılmak, bazen hep arıza olmak. Kimi zaman herkese yüksün, kiminde de fazladan istenmeyen adam. Tatmin edemezsin kimseyi, doymazlar verdiklerinle ve verdiğin her şey az gelir onlara, her şey yetersiz…. İşte o zaman kitaplara sığınmak sana liman oluyor. Soruyorlar sana “niye çok okuyorsun?” diye. Cevap basit aslında; kaçmak için. Hayattan, insanlardan, olaylardan. Ayrı bir dünya yaratıyorsun kendine. Duygularının var olduğu ama anlaşılmak zorunda olmadığın, yanlış yapamadığın, kazık yemediğin, mutlu sonlarla keyifler yaşayabileceğin. Âşık olabiliyorsun mesela ya da korkuyorsun katil gelirken( hem de ölemeden :), e bir dedektif olarak çok da bıçkın bir tavırla yakalıyorsun suçluyu. Ağlıyorsun bir evlat acı çekerken, gülüyorsun şapşal kızlar beceriksizce aşkına rezil olurken. Kısıyorsun hayatın sesini, açıyorsun kitabın kapağını ve o dünya artık senin….. Depresyon yok bu dünya da, bazen manik olsan da genelde hiç depresif olamıyorsun, en fazla sıkılıyorsun o hikâyeden; hoop çeviriyorsun kapağı atıyorsun kenara ve yeni bir hayatı alıyorsun eline, yeni bir umudu. Umut lazım insana en çok, bazen yaşamak için, bazen yaşamını sürdürebilmek için. Yoksa gitmiyor be bu hayat. Zorluyor, hem de çok zorluyor. Mükemmelliğin içinde hiçlik zor geliyor hem de çok zor.
Ne doymaz bir varlıktır insan!Ulaştığı her tatmin,yeni bir arzunun tohumudur. Schopenhauer
İlk arzuyu yenmek,onu takip eden diğerlerini tatmin etmekten daha kolaydır. Benjamin Franklin
Belki tavırların beni en ağır küfürlere tahrik eder ama benim yüzümdeki o iplemez gülüş senin gelmişini geçmişini tatmin eder. Nejat İşler
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.