Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Yaratılmış olanların kavrayışı, gerçeklikle ilişkili değildir; gerçeklik de, yaratılmış olanlarla ilişkili değil­ dir. Düşünceler, kişiye özgüdür; yaratılmışların bu öz­ nellikleri gerçeklerle ilişkili değildir. Gerçeğin algılan­ ması bu denli güçtür, ama Gerçekliğin gerçekliğinin al­ gılanması bundan kat kat güçtür. Üstelik Tanrı, gerçek­ liğin ötesindedir ve gerçeklik, Tanrıyı kapsamaz.
"Sensin tek yargıcı ve yöneticisi yeryüzünün."
Reklam
Ve dedim ki, "Ene Hüve (ben O' yum)". Şayet ben "Ene-l Hak (Ben Hakk ım)" deseydim Hakk tan ayrılmamış olurdum.Çünkü onun sevgisi üzere ben Hakk'ım.O ise kendi mülkiyetinde Hakk'tır.
gizem seçkinlerin ilgi alanı; gösterişli davranışlar, kişilerin işidir; konuşma ise, yalancıların ilgi alanı; derin düşünme, umutsuz insanların yaptığı şeydir; ilgisizlik ise, yaban insanlara özgüdür.
Önce kıskançlığını gizler, sonra açığa vurur. Saygılı bir korkuydu bizi ayıran, şaşırmaydı bizi ondan yoksun bırakan...
Siz bilmeyenler, bir tutmayın 'Benim' ile Tanrısal 'Ben'i (ne şimdi, ne gelecekte, ne de geçmişte). 'Be­nim', tam bir Tanrısal bilgi olsaydı bile, benim bulun­duğum ruhsal aşama olsaydı bile, yetkinlik olamazdı. Ben, O'ndanım ama O değilim.
Reklam
Necm 11
Gördüğü şey hakkında , yürek yalan söylemedi.
Hallac-ı Mansur’a göre, Tanrıdan başka varlık olmadığı için, «ben filâncayım» demek, Tanrının karşısına ayrı bir varlık olarak çıkmak amacı taşır ve yanlıştır; bu yüzden, «ben Tanrıyım» demek gerekir.
Sayfa 10
Tanrı ona buyurdu: <Secde et!> O da şöyle dedi:<Senden başkasına secde etmem.> Tanrı dedi ki: <Lanetim senin üzerine yağsa bile mi?> O da şöyle dedi: <Benim için bir ceza değil bu.> <Karşı çıkmamla, senin katıksızlığını onaylıyorum, aklım seni anlamıyor. Adem'in sana benzerliği nedir ve ben ki İblis'im, senden farkım nedir!>
Sayfa 39 - YabaKitabı okudu
Bir ışık çıktı, Görünmez’in Nur'undan. Çıktı ve geri dönerek diğer ışıklara egemen oldu. Bir aydı o; di­ ğer ayların içinde ışık saçarak kendini açığa vuran, ay­ların sultanıydı. Evi, Göğün en yüce katında bir yıldız. Tanrı onu «okumaz yazmaz» diye adlandırdı; çünkü o, soluğunu «h»( Soluk alınıp verilirken çıkan «h» sesi, «hak» (tanrı) sözcüğündeki ilk ses. ) çıkarmaya adamıştı; Tanrı onu, «kut­sanmış» diye adlandırdı. Dualarının görkeminden dola­yı; «Mekkeli» diye adlandırdı, kendisinin bulunduğu yerde oturduğundan dolayı.
Sayfa 15 - Yaba
903 öğeden 581 ile 590 arasındakiler gösteriliyor.