Size filozofların ilgilendikleri bilimlerin dört olduğunu bildiriyorum. Bunlar matematik bilimleri, mantık bilimleri, tabiat bilimleri ve ilahiyat bilimleridir. Matematik bilimleri; aritmetik ve geometrinin gerekliliklerine değil, bizzat geometrinin ve aritmetiğin kendileri hakkında düşünmektir. Aritmetik ve geometri akla aykırı olmadıkları gibi, aklın onları reddetmesi ve inkâr etmesi de söz konusu değildir. Öyleyse bunları ayrıntılı bir şekilde sunmamızın da bir anlamı yoktur. İlahiyat bilimleri: Felsefecilerin metafizik alanındaki inançlarının çoğu hakka aykırıdır ve bu alanda doğruları çok azdır. Mantık bilimleri: Felsefeciler bu alanda genellikle doğru bir metoda dayanırlar. Bu alanda hataları çok azdır. Mantıkçılar anlamlar ve amaçlarda değil, kavramlar ve aktarımlarında hak ehline muhalefet etmektedirler. Onların amacı delil çıkarma yollarını süslemektir. Bu, nazar ehlinin de katıldığı bir husustur. Tabiat Bilimleri: Bu alanda hak batılla karıştırılmış, isabet hataya benzetilmiş durumdadır ve bu bilimlerde bir yenen ve yenileni hükmetmek mümkün değildir. Bu eserden sonra yazacağımız Tehâfütü'l-Felâsife adlı eserimizde bâtıl olduğuna inandığımız hususları açıklayacağız. Şimdi Makâsidu'l-Felâsife adlı bu eserimizde felsefecilerin görüşlerinin doğruluğunu veya yanlışlığını araştırmadan ve bunlara sahip çıkmadan metinler sunacağız. Bunu bitirdiğimizde inşallah Tehâfütü'l-Felâsife adını vereceğimiz kitabımızda ciddi bir şekilde bu konuları araştıracağız.
Meşşâi ekole mensup Kindi (ölm. 533h,.), Fârâbi (ölm.339h.) ve ibn Sina (ölm.428h.) gibi doğulu, ibn Bâcce (veya Bace) (ölm.533h.) ve Ibn Rüşd (ölm 594 h.) gibi bâtılı İslam Filozofları?! kastedilir. Meşşâilik'in kelime anlamı yürüyücülük, gezinticilik (peripatetism) demektir. Terim olarak ise genelde Aristo felsefesinin benimsenmesi, özelde İslam Aristoculuğu?! anlamına gelir. Aristo düşüncesini benimseyen İslam Filozoflarına?! Meşşailer (Meşşain: Yürüyenler, Gezinenler) denir. (Meşşâilik için bk. Mecmûu'l-Fetâvâ) Bu Filozoflar, Allah'ın subiti (olumluluk) sıfatları, Allah'ın ilmi, âlemin hudusu (sonradan oluşu) ve cesetlerin haşrı gibi konularda sapıklığa hatta küfre düşerek Ehl-i Sünnet'e muhalefet etmişlerdir. İmam Gazzâli, Farâbi ve ibn Sina'nin felsefesine 20 madde halinde Tehafütü'l-Felasife adlı eserinde cevap vermiştir. 20 madde halinde incelediği 20 meseleden 17'sini sapıklık, 3 tanesini de küfür saymıştır. Gazzâli felsefecileri, cesetlerin dirilmesini ve Allah'ın cüziyyatı (ayrıntıyı) bileceğini inkar ve âlemin ezel (kıdem-i âlem) olduğunu iddia etmeleri nedeniyle tekfir etmiştir. (Bk. A.g.e. sh.74-109, 192-203, 268 vd, el-Munkiz mine'd-Dalâl sh: 36-37)
Reklam
Gazâlî kelâmı güçlendirmek için bilerek veya bilmeyerek felsefi metotlara başvurmuştur. Filozofları reddetmek için yazdığı Tehâfütü'l-Felâsife'si meşhurdur. Gazâli, bu çalışmaları ile sadece İslâm âleminde etkili olmamış, aynı zamanda Batılı filozofları da etkilemiştir. Raymond Martini bunlardan biridir. O, muhaliflerin fikirlerini reddederken Gazâli'nin eserlerinden, parçaları olduğu gibi, fakat müellifin ismini zikretmeden nakletmiştir. Saint Thomas da Gazâli'nin fikirlerinden geniş bir şekilde istifade eden şahıslardandır. Ockhamlı William, Peter D'illy ve Nicalaus de Auctricuria gibi filozoflar da Gazâlî'nin eserlerinin Latince tercümelerinden istifade ederek etkisinde kalmışlardır. Gazâli'nin tesirleri bu kadarla kalmamıştır. Daha sonra gelen Montaigne (v. 1592), Descartes (v. 1650) ve David Hume (v. 1176) gibi filozoflar Gazâlî'nin metotlarını kullanmışlardır.
Sayfa 190Kitabı okudu
"Dine uygun olmayan yollarla dine yardım etmeye çalışanların dine verdiği zarar, dine açıkça saldıranların verdiği zarardan daha büyüktür.” Gazalî, Tehâfutu'l-felâsife
"Dine uygun olmayan yollarla dine yardım etmeye çalışanların dine verdiği zarar, dine açıkça saldıranların verdiği zarardan daha büyüktür.” Gazalî, Tehâfutu'l-felâsife
Reklam
81 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.