Ağustos Böceği
Her zaman anlatılan ağustos böceğiyle karıncanın hikayesini bilirsiniz. Alışmışiz ezbere anlatır geçeriz. Oysa der ki kitaplar;ağustos böceği henüz daha larvayken ağaçtan düşer ve ağaç köklerine saklanır hem de tam on yedi sene. Sonra hep birlikte çıkıverirler toprağın yüzüne;başlar ağustos böceği ses çıkarmaya. Neslinin devamı için bu türkülerin
Şehit Polisimizin anısına Allah rahmet etsin mekanı cennet olsun
Anne,bağrında emzirdiğin gibi sımsıcak Bağrına aldı sessiz ve sıcak toprak, Bekleme beni dönmek için çıkmadım yola Bağrımda hafiften bir sancı, ayrılığa koşarak. Yârim sonbaharımız bizim vedayı sevemedim Kavuşmaları, bitmeyen baharlara sakladım, Sevdamız büyük ayrılık acı,diyemedim Ukdeydi bana affet,vedalardan uzaktım. Ey hayat sevdiklerim
Reklam
Açık Mektup- Ezgi Ayvalı-ÇOK ANLAMLI
Bu ne biliyor musun? Hayatına neredeyse eksiksiz devam eden bir kadının yüzleşmesi bu. Bir anda bir adamın gelip tüm boşlukları doldurması ve sonra çekip gitmesi. Kadının daha önce farkına bile varmadığı boşluklarla kalakalması. Eksik bir şey bu. Öyle kuru kuru aşk değil. Ölüyorum bitiyorum edebiyatı yaptıran gelip geçici duygulardan hiç
Ne beyân-ı hâle cür'et ne figâna tâkatim var .. Ne recâ-yı vasla gayret ne firâka kudretim var .. Yanayım mı hasretinden geçeyim mi ülfetinden .. Hele derd ü firkatinden sana bin şikâyetim var .. Nice etmem âh ü efgân beni yâre geçti yârân .. Nigeh etmez oldu cânân buna pek kasâvetim var .. Düşeli o bâd-ı kâra gönül oldu pâre pâre
Aşk ne demek ?
Aşk farklı farklı mânâlarda anlatılmış. Bende kendime göre sizlere Aşk'ı azda olsa anlatmaya çalışacağım. (Bizatihi yaşadığım olaylardan esinlenerek anlatacağım.) Aşk genel olarak bir kadın ile bir erkek arasında geçen birşey gibi algılanıyor olması yanlıştır. Önce bu algıyı kıralım çünkü insan bir köpeğede, kuş'ada, ağacada annesine babasına ablasına kardeşinede Aşk duyar. Bunu bilelim. Bildikse geçelim benim Aşk macerama ben bir hanımefendiye aşık olduğum zaman o yanımda dahi olsa dağlar kadar bana uzak olurdu nefesini duyardım ama tek kelime konuşamazdım. Dokunmak ne kelime bakmaya dahi kıyamazdım kuş gibi severdim sanırdım ki uçup gidecek ürkütmek istemezdim.(evet uçup gitti maalesef.) Aşk bence bu deneyimimle böyle birşeydi yanında bağırıyordum ama sessiz , içten daha doğrusu ona aşkımı susarak söylerdim ve yine ona susarak kızar , darılırdım ben aşkı böyle yaşadım çok saf niyetler ve hüsnüniyetle yaşadım. Çok mutluyum böyle olduğu için çünkü sokaklarda gördüğüm tavuk gibi birbirleriyle adını aşk koydukları şeyi yaşamadığım için şimdi gelelim bu Aşk beni bir felsefeye yöneltti o felsefe tamamiyle şöyle Aşk Baki olana duyulur. Çünkü baki olan bir tek seni üzmez ve seni bırakmaz darda koymaz. O baki olanda tabiki yaradandır. Aşk tabiki duyulur herşeye ama tamamı sana bunları sağlayana duyulur. Mevlana'nın şu sözü bunları açıklar nitelikte olarak düşünüyorum. "Aşksız bir insan kanatsız kuş gibidir".
Bazen öyle dönemlerden geçeriz ki en ufak, en sıradan bir emaile bile cevap verecek enerjimiz, motivasyonumuz, dikkatimiz olmaz... Uyumak isteriz, "boş boş" videolar izleriz, sosyal medyada dolanırız ama mesajlara cevap ver(e)meyiz... Hayat bazen o kadar stresli ve iç boğucu gelir ki, her şeyi ertelemek elimizden gelen tek şeydir... Bir insanın akşama kadar telefonuyle meşgul olup bizim mesajlarımıza cevap vermemesinin nedenlerinden bir tanesi bazen bu olabilir.
Reklam
912 öğeden 331 ile 340 arasındakiler gösteriliyor.