Beynimi kanatan kitaplar var kitaplığımda. Hepsi bir bir çivilendi kafatasımın içine. Anlayamadığım cümlelerle dolu olanlar bile kırdı geçti kafatasımı, bir garipliğe ulaşmak üzere his ediyorum kendimi ve bir dakika bunu biraz düşünmeliyim, öylesine bir his mi? Öylesine değil, içte gizlenen bir düşünce, garipleşiyor bir şeyler, hayat gibi, fark ediyorum bazı şeyleri ve çoktan garipleşmiş, beynim yarılmadan önce duymamışım, meğer insan bir tek 25 yaşında hayal kırıklığına uğramazmış, 30’undan sonra büsbütün yıkılırmış ve ulaştığım şey sanırsam bu, kendim! Kendime ulaşıyorum, her gün biraz daha fazla içime dalıyorum ve meğer çoktan garipleşmişim, meğer çoktan yıkılmışım, kırıklığına uğradıklarım önceden sebebi var olan, neticeye varan acı hakikatlerimmiş, az önce yazdığım birkaç cümleyi sildim, gerek yok onların tekrarına, şimdi yeni sualler ve misaller üzerinde duralım, ulaştığım gariplik bir tek geçmişle alakalı mı? Hem evet hem hayır! İleride bekleyenler de çok garip, hem evetim hem hayırım gibi, kendini tekrarlayan tarih gibi.