Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Temür Melik

Şu son felâketten yedi ay önce Roulettenburg’da neler olup bittiğini anımsamam yeterli. Ah, gözümü nasıl da karartmıştım: Her şeyi ama her şeyi kaybetmiş… Tam istasyondan çıkıyordum ki, bir de baktım, yeleğimin cebinde bir gulden kalmış. “Vay canına, yemek param varmış meğer!” dedim kendi kendime. Ama yüz adım kadar gitmedim, vazgeçip geri döndüm. O bir guldeni manque -bu kez manque üzerinde karar kılmıştım- üzerine oynadım. İnsan yabancı bir ülkede, yapayalnız, sevdiklerinden uzakta, o gün ne yiyeceğini bile bilmeden son, evet, en son guldenini de ortaya koyduğu zaman içi bir tuhaf oluyor! Kazandım ve yirmi dakika sonra istasyondan cebimde yüz yetmiş beş guldenle ayrıldım. İşte aynen böyle oldu! Bazen tek bir guldenin ne anlama geldiğini görüyorsunuz işte! Peki, ya o gün böylesine ihtiraslı, böylesine cesur olmasaydım!
Reklam
Filika güvertesinde erken kalkmaya alışkın iki köylü delikanlı ayakta durmuş inanmaz gözlerle denize bakıyorlar. Birisi, “Su en dipte bile tuzluymuş” diyor. Ötekisi, “Bu doğru değil,” diye karşılık veriyor. “Ne demek doğru değil?” Arkadaşı kendine güvenli bir şekilde cevap veriyor: “Dünyada o kadar çok tuz yok. Artık gerisini sen
Mutluluk sonuçta değil, süreçtedir. En mutlu insanlar en çoğunu elde edenler değildir; vaktini akışı yakalayarak geçirenlerdir. Akış gizemlidir. Tıpkı bir kas gibidir. Onu ne kadar kullanırsanız o kadar gelişir ve ikiganıza yakın olursunuz.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Dedemin sözleriyle ifade edecek olursam:Satranca konsantre olabilmek için gereken nöronlar yerine hormonların daha fazla gelmişti" "Hala oynuyor musunuz?" "Ara sıra internette. Satranç çok güzel bir oyun;insana analitik, metodik, agresif ve hepsinden önemlisi acımasız olmayı öğretiyor."
Sayfa 249Kitabı okudu