"Eğer bir şey sana ait olacaksa, senin kaderinse, bir şekilde yönünü sana çevirir, hayatına dahil olur. Bu nedenle kaybettiğini sandığın bir şey için üzülme. Gerçekten senin olacaksa başkasına nasip olmaz. Kimse kendisine ait olandan kaçamaz. Senin olan er ya da geç seni bulur, senden vazgeçmez. Vicdanın rahatsa elinden geleni yaptığını düşünüyorsan akışa bırak. Tevekkül güzel şey, kalbi rahatlatır."
"tevekkül, sabır ile belki şükredip rahmet-i İlahiyeye itimat etmektir."
Reklam
His&Günce -4-
“Ruhsal olarak, çöküntü yaşadığımız zamanlarda gerçekte çok bayağı olan bazı şeyler bize bir değer ifade ediyormuş gibi görünür.” Thomas Mann Bu yazıyla ilk karşılaştığımda zihnim şöyle algılamıştı; “Ruhsal olarak, çöküntü yaşadığımız zamanlarda gerçekte çok mühim olan bazı şeyler bize bir değer ifade etmiyormuş gibi görünür.” Sonuçta bazen okuyucu kendini okur, bu yüzden okuduğunu görmez; kendini görür. İşin ilginç tarafı bunu bu şekilde kabul edip bugüne kadar çevreme bu şekilde aktardım, gerçeğiyle az önce tanıştım. Ve yanlış anladığım cümle, doğru olan cümleye nazaran hayatıma daha çok dokundu. Çünkü, ruhsal çöküntü yaşadığım zamanlarda, hayatımda mühim olan şeyler, bunalım halimden dolayı anlamını yitiriyordu. Asabileşip her şeyi reddeten, gözü kararmış kaba ve inatçı bir insan oluyordum. O zamanlarımı hatırlıyorum da… Allah’a sığınıyorum. Bu mühim şeylere örnek verecek olursam; iman, aile, nezaket, tebessüm etmek, zamanı değerlendirmek gibi mühim şeyleri, asabiyetim yüzünden değersiz görerek ‘ahlaksız’ insana dönüşüyordum. Ve bunun sonucunda hayatım daha da anlamını yitiriyor ve beni daha çok bunalıma sürüklüyordu. Daha sonra Thomas Mann’ın yazısıyla, ruhsal çöküntü yaşadığımı farketmiştim. Bu yazı, böyle durumlarda daha sessiz kalmama vesile oldu. Öfke kontrolümü sağlamayı, tevekkül ederek ve bazı şeyleri (insanı, doğayı, çevreyi vb değiştiremeyeceğim şeyleri) kabul ederek kuvvetlendirim. Öfkeyi yenmenin zorluğunu anlıyorum. Bildiğimiz üzere, hadis-i şerifi de hatırlatarak; pehlivanın kim olduğunu daha iyi kavrıyorum.
🖇Bir şeyler olmadığı zaman; sorgulamadan, gerçek bir samimiyetle "Allah böyle istedi ve olmadı" diyebildiğim de; acizliğimi, kul olduğumu hatırlayıp, bir şey istediğim de Allah'ın onu bana verme gibi bir zorunluluğu olmadığını kavrayabildiğim de; yorgunluklarım ve dahi kırgınlıklarım beni terk ediyor. Ne kadar olmayanları düşünürsem o kadar yoruluyorum ve bunun bana hiçbir artısı olmuyor, aksine eksiliyorum. eğer istediğim şey konusunda eminsem gösterdiğim çaba sonrasında; tevekkül edip, beklemek en güzeli ve en zor olanı.
• Tevekkül ; Bütün dünya bir araya gelip engellemeye çalışsa bile Allah'ın senin için takdir ettiği şeyin sana ulaşacağına , * Bütün dünya bir araya gelip sana yardıma çalışsa da Allah'ın senin için takdir etmediği bir şeyin sana ulaşmayacağına inanmandır.
İmam Gazali
İmam Gazali
Denizde cenk olacakmış... Gemin O, kaptanın O Ya ordu lâzım imiş... Askerin, kumandanın O Köyün yasakçısı; şehrin de baş muhassılı O Tabib-i aile, eczâcı... Hepsi hâsılı O. Ya sen nesin? Mütevekkil! Yutulmaz artık bu! Biraz da saygı gerektir... Ne saygısızlık bu! Hudâ'yı kendine kul yaptı, kendi oldu Hudâ, Utanmadan da tevekkül diyor bu cür'ete... Ha?
Safahat
Safahat
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.