“Ebedi masum çocuklar zamanın solmayan çiçekleri
İstemişlerdi de ezan okumuştu Bilal bir sabah, unutmadım
O dirildi o dirildi diye birden çalkalanan sokaklar
Ölüm ki sonsuza açılan bir kapıydı hiç unutmadım.
Ey aşk ey diriliş soluğu ey evrenin hareket kaynağı
Nasıl unuturum nasıl unuturum hiç unutmadım.”
“Artık beni parktaki ağaç bile anlamıyor
Siyah kedinizin kuyruğunda sallanan zaman
Bir zamanlar sevinçle giyindiğim
Ak bir güvercin kanadı gibi gururla giyindiğim
Temiz ve mavi giysim değil artık.”
“Soğuk mermerde uyuyanların gördüğü rüyalar da kuş tüyü yastıklarda uyuyanlarınla kadar güzelken nasıl kaydedebilirim adalete olan inancımı? “ diye sorar Halil Cibran.